SABRET GÖNLÜMŞiirin hikayesini görmek için tıklayın *** SESLENDiRME SONRASI DÜZENLEME ***
SABRET GÖNLÜM Sabret gönlüm zârı bırak; hüznü gözden silmek gerek Gayret bekler kulundan Hakk; direnmeyi bilmek gerek "Dost" bildiğin üzsün varsın; duan, virdin yara sarsın Niçin böyle çeşm-i zârsın; umut ile dolmak gerek. Akan, "ömrün", avucundan, düşene bak dil ucundan Bin bilinmez yön içinden, doğru yolu bulmak gerek. Edeb ile vursun örsün, öfkeni yen, dinsin hırsın Gönül yapmak senin dersin; yolda karar kılmak gerek. Özün naza meyyal madem, hodbin ile olma hemdem Tevekkül et, söz dinle hem; bir ayarda kalmak gerek. "Vuslat" ise şayet murat, kalp kırmamak! Budur sanat! Aman vermez derde inat, gülümsemek, gülmek gerek. Hakk’ı söyle hep ayandan, korkma seni kınayandan Kork, Allah’tan korkmayandan; Hakk üzere ölmek gerek. Düşsen dahi sıkça dara, her işte bir hikmet ara Şerri hayra yora yora, tefekküre dalmak gerek. Yük oldukça kalbe çile, "Lâ havle" çek, sabır dile Hâlden bilen bir dost ile; paylaşarak, bölmek gerek. Göz odur ki, Hakk’ı göre, ibretle bak, bakarköre Ruh bekler ki, akıl ere; secdelere, gelmek gerek. Nefsi ezmek ise maksat, say ki sende hep kabahat Her bir kabir -gör- nasihat; ölümden ders, almak gerek. Allah(c.c) deyu tekrar ile, "bir"liğini ikrar ile Boyun büküp, ısrar ile, sır kapısın’ çalmak gerek. Farz et ömür gelmiş...geçmiş, ecel tene kefen biçmiş Farkedince, her şey "hiç"miş; ürpererek, solmak gerek. Bil ki, şeytan sana düşman, uyup ona olma pişman Hakk’a kulluk, en büyük şân; gerçek mü’min, olmak gerek. Mecit Aktürk Bekir Oğuzbaşaran; Hece ölçüsünün 4×4 duraklı on altılı kalıbıyla, musammat şeklinde yazılmış on üç beyitlik bir gazel.Oldukça ahenkli.Zaman zaman aruzun sesi de duyulabiliyor.SABRET GÖNLÜM adlı şiirin redifi; ’gerek’ kelimesidir.Bu bile şiirin didaktik olduğunu anlamaya yetiyor.Şair, önce nefsinden başlayarak herkese eğitici-öğretici, hak bildiği yola yola yönlendirici şeyler söylüyor.Bunları söylerken kimseyi zorlamıyor.Bunların birer gereklilik olduğunu ifade ediyor.Şiirin mısra sonlarındaki kafiyeli kelimeleri şunlardır: silmek-bilmek-dolmak-bulmak-kılmak-kalmak-gülmek-dalmak-bölmek-ölmek-almak-çalmak-solmak-olmak.Görüldüğü gibi bunlar, fiil isimleri/masdarlardır.Kafiye köklerde aranacağına göre buradaki fiil kökleri arasında yarım kafiye/tek ses benzerliği vardır. -mek, -mak şeklindeki fiilden hareket ismi/masdar yapan ekler de rediftir.Bu ekler, kendilerinden sonra gelen gerek kelimesiyle de ses benzerliği içindedir.Bütün bu hususlara beyitlerdeki iç kafiyeleri de eklediğimiz zaman, şiirin didaktik olmasına rağmen neden bu kadar ahenkli olduğunu anlarız.Şiir gazel olduğuna göre kafiye şeması şöyledir ( musammat olduğunu hesaba katmadan ) : aa ba ca da ea fa ga ha ja ka la ma na.Bir beyitteki bütün kafiyeleri göz önünde bulundurursak beyitin kafiye düzeni şöyle gösterilebilir ( birinci beyit ) : za/za.Bilindiği gibi musammat gazel ve kasideler tam ortalarından bölünerek her beyit bir dörtlükmüş gibi de düşünülebilir.Yunus Emre’nin şiirlerinin kimileri tarafından beyit düzeniyle, kimi araştırmacılar tarafından ise dörtlük düzeninde yayınlanmasının sebebi budur.O açıdan bakıldığında bu şiiri sekiz heceli dizelerden ve on üç dörtlükten oluşan bir şiir gibi de düşünebiliriz.Birinci beyitte (matlada) iç ve dış kafiyeler arasında bile ses benzerliği söz konusu, bu şiirde.Daha aliterasyon ve asonans durumuna bakmadık bile.Mecit Aktürk’ü gönülden tebrik ederim. Vedat Ali Tok; “Sabret Gönlüm” başlıklı şiir, şairin kendi kendisiyle dertleşmesidir. Asr suresinde “İnsan mutlaka ziyandadır. Ancak iman edenler, salih amel işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye eden ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır.” buyruluyor. Şiirde birtakım olumsuzluklar yaşayan gönlü teselli etmek ve gayrete getirmek için ona âdeta nasihatte bulunulmaktadır. Şair, insanın birtakım acılar, hüzünler yaşayabileceğini, başkaları tarafından incitilebileceğini ifade ettikten sonra Allah’ın insandan sabretmesini, ye’se düşmemesini istediğini belirtiyor. Şiirde işlenen bir başka konu ise incinsen de incitme hatta incitene sitem bile etme düsturudur. Öfkeye hâkim olabilmek ise insanın nefsine karşı gösterdiği en büyük pehlivanlıktır. Şiiri okurken Yunus Emre’nin, Ahmet Yesevî’nin tatlı üslubunu andıran söyleyişlerle karşılaşıyoruz. Mecit Aktürk’ün sağlam bir şiir damarının olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Geleneği biliyor ve onu modern tarzda işleyebiliyor. Şiir şekil itibarıyla gazel tarzında yazılmış. Hece ölçüsüyle yazılmış olmasına rağmen bir aruz ritmini duyurabiliyor. İlk beyit kendi arasında kafiyeli sonraki beyitlerin ise ilk mısraları serbest ikinci mısraları birinci beyitle aynı kafiyededir. İç kafiyelerin de bulunduğu şiir bir çeşit musammat gazelleri hatırlatıyor. Ahengin kendini hissettirdiği şiirde yarım ve tam kafiyeler kullanılmış. “gerek” kelimesi ise şiirin redifidir. “Yük oldukça kalbe çile "Lâ havle" çek sabır dile” “Her bir kabir gör nasihat, ölümden ders almak gerek” mısraları ile iktibas sanatı yapılmıştır. Mecit Aktürk’ü bu güzel şiirinden dolayı tebrik ederiz. *** ŞiiRDiLLER AKADEMi’sinden...*** Sabret gönlüm, hiç aldırma; hüznü gözden silmek gerek. |
Kaleminize gönlünüze sağlık.