Kaşmirgece ayna ayaklarında söğütlü sokak uykusuz gövdenin son bulut sıyrığı gece rüzgâr selamı portrelerin kanatlandıkça uçan sarı ilmiği yağmurun ellerinde testiyim gül damlalı odaların bakır uğultusunda kulaklarım bağrımdan akıp giden sel serinliği yol benim.. söz sığınağı yurdun kar nefesli göğsünde yüreğim gün boyu bir kanatla saatleşir ayışığı başıma/ başımda kıvrımlı düş’ün kaşmirli yolu gelip gelip giderim -Şimdi biraz ezgisi göğün- usuldan savrulan şarkı eteğimin kırında gün çıkrığı giz gölgeli çan sessizliği özgürlük tohum bırakan gülüşümün ahh anlatabilsem soluğunu kuşların anka yüzüne.. ki,saçlarımda akşam güneşi titrek bir aydınlık Uçurumlar yalnızlığı ölürken çocuk ve ağaçta pencere kenarına yaşamı eşikler karanlığın mor bahçesi yıkıp kurarken kendimi bir saatle karışırım yeni doğmuş gibi kış cepli baharın billur diline Ahhh anlatabilsem soluğunu kuşların ..... |
yıldızlar geçerdi gözlerinden
gözlerin ayça nın içinden
titreredikçe rüzgarın gölgesi
seni dinlerdi müziğin sesi
dokunurdun aşkın nefesine
dillenirdi sessizliğin iniltisi.
(Şiirimden)
....
Tabiat olaylarının bir çoğunu yaşamak mümkün şiirlerinizde
Bir dize de kumsal da güneşlenirken, bir sonraki dize de yağmurdan kaçıyoruz.
Bütün bunları şiirin formatında ustalık ile işlenmiş olarak görüyoruz.
Keyif veriyor sayfanızdaki gizemi hissrtmek.
Tebrik
Saygı ve sevgi
Hep.