Ağladı Turuncu
duman duman öldük cigaramızda ağladı turuncu
parmaklıklar şaşkın ömre hayret düştü zil zurna kemane sesli gülümserlikle aldırmazdık duvar küflerine başucumuzda zulümse zulüm sonbaharda da ıslandık biz sırılsıklam siyahlarımıza bürünmedik mi bir turna vurulduğunda eksik oldu mu hiç avlumuzdan bir tas su bir güvercin sesi yar ya ala gözlü oldu ya ala bir şafakta üçüncü mevki tren türküleriyle zeytin ekmektir kırk bir parça kumanyamız sevdadır deyip geçmek olmasaydı yiğitlik olur muydu hiç gönül yar gurbetinde vatan bilmiş ölümü ne gam gönül bu sevda için biri iki etmez ve çöl çöl olmasaydı mecnun mecnun olur muydu hiç çöl çöl olmasaydı mecnun mecnun olur muydu hiç ağladı turuncu biter mi ki kahpelik arşa değer gözlerimizin tuzu kimin yeri bolarır ki tuttuğumuz dal değil eğilmez bükülmez tunçtur tunç yürek ne ranza dinler ne dört başı mamur bir yalnızlık ve kar kar olmasaydı yol yol olur muydu hiç kar kar olmasaydı yol yol olur muydu hiç harfler of çekerse işimiz iş demektir vakitsizlik binbir pür telaş pirler piri bir karşılıksızlık sürer demini içerden içerden kanar yürek süreksizlik ağlar turuncu çocuklaşmasak kaldıramayız bu oyunun yükünü içeriğini arar ölüm ayrılık döngüsünü kendisine saplayan kahır suyun rengi bulanık ağlar turuncu yarin mendili kınalı demektir ve var var olmasa yok yok olur muydu hiç var var olmasa yok yok olur muydu hiç Kağan İşçen (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. |