Açlık
eli boynuna çiçeğiyle bükülmüş
zoraki değil bu kucaklaşma birazdan aklını açlığına akıtacak sanrısı yeşile değişiyor tabut ölçüsü alıyor kurbanından zaten ölüyü ölüye zerk için damar yok kanı kaşınsa gökyüzü görünürdü son çürümenin sinsi zamanları bunlar başkaca açıkladı özünü umutsuza sürgünler şahit güneş ışığında felç geçirmiş yüze ifade vermeyen renkler şimdi üzgün bir çocuk gibi benim için dua ediyor sakil amacı titreyen kuzeyi batıyla durdurmak kuşlar pencereme saymadan düşerken ötüşlerinde acıyı çağıran ezgi uçuşlarında şeyda göğsümü sarmış duvarda çırpınan esmer bir izdi lekeli hüzünler, konuşmasız sesler acıdığından değil uçamıyor bazısı ellerimle konuştum yorgundu saymaktan kılcal yürüyüşünde bir ağacın payımıza düşen ince sesli bir hiçlik. |
Kaleminiz Kavi Gönlünüz abad olsun.
_________________Selâm ve Duâ ile.