Aklı NehirAklın çatlağını onaran Sonsuzluk için ölmeli önce Çirkinliğin gelişiyle Seni var eden yıkıntı Altı üstü canı çıkarmakta usta Cennetin sahne arkasında İtaatkar tesadüfi bir Zerreciğim madem Kumaşı gümüş sesini andıran Izdıraba tutkunumdur Canlıysan zaten Bir güle güleye Görür görmez vurulursun Arkana bakman rüyayı çağırdı Boyuna gideni uyuyorsun Fırsat verilse herkes gibi ölçülüydün Kini alışverişinde bir indirim olarak gör Kırgınlığın kararı Fazla meyhanenin yokuşu Kelimeler sarhoşu sevmiyor Beline dingil saplanmış Bu at koşum verisi Derinin örtecek gerçeği var Kumaşa İzin ver Çıplağının ölçüsünü alayım Cennet de O el de senin Gül ama gülme en iyisi En iyisi Güle güle Uzun bir günde buluruz En perişan gazeli Onu da yalan yanlış Bir farenin kemirdiği Korunaklı sayılan Ama garip biçimde boş Fincanın can sıkıntısında duyarız Fırsatı kaçırmayan muharrir için Ulumayan sarı iyidir Bulut’un kömüre değen Siyaha dönük sunağı Kimine göre Olumlu bakan yüz İnsan sandalyede kalıcı olmayan şey Bir miktardır ölmeye henüz Tahammüden soytarılık Geldik gidiyoruz lafı Bir nevi sudan gelen suyu izler En azından canına susamış biridir Nehiri iki kişilik görmen |
Evet, hayata dair her şey gelip geçici ve göçücü.. göçüp giderken güzellikler kalsın, bizden geriye. . yıkık dökük de olsa içinde güzel anılarıyla kalsın, sıvası dökük duvarlar arasında...
Sevgimle Parla,