Zikzak
Sokakların şefkatinin olmayacağını
Huzursuz kadınların göğsünde yanılmayacağını Anladığı an Kalabalıktan sadeleşti Kutsal kaseye düşüp boğuldu Meryem Bir daha da bu kadar safça ölemez herhalde Yüzünü yeşile açtğında Bakışını çevirmişken yaprağa İkisinin de damarları bir oğulu taşıyordu Rüyanın saydığı Pirinçleri neme lazım diyerek çalan İblisi çağıran neşen Çok yaşamadan piçe dönüyor Muziplik meyvesidir yalanın Kişisi uyumsuz Suyu düşük Balık gövdesinde Çürüme başlayalı acının Her türlü parende atıp Midem bulanmış hâlde zorla ve Zehirlenene kadar yazdım Buna göre romancılar ziyadesiyle ölü Sıkıcı jargon göbekli her biri Sevmem de pek laf azanı Diyar diyar değişen Solucan deliğinde Aşkı mümkün kılmanın Kozu son kez de olsa Adam caddeyi oluruna kesiyor Parmak şıklatınca Daha sopuna varmamış belli Yürüyüşünden tanıdım ucuz romanı Çok keskin sözlerde Dikkatli yemek lazım Yanakları elmalıysa Havva’nın Hasılatı ipe dizili Mangırı ava yarayan Kısa hayallerin Ucunu parça parça kesen bir makas Daima yanlış, hatalı, doymamış Neslini yine de çoğaltıyor Dünya trenine geç binse de Kumaşının tadı ağzında Kalbi terli bir kemirgen Derinden soyuyor kararsız bir sebeple Unuttum diyor kurbanın alnı Kalbinin eski bir yeşimi Herkese bir utançlı yaprak borçlu Hayalimde bir Belkıs var Ve sanki ona ağlıyormuş gibi Görünmezim bir kehribarın ininde İmkanlar dahilindeydi Sevginin tazminatı Ağına takılanı elemekle Altın yumurtlayanı Anlamam için gerçeği çimdiklemek işe yaramıyor Kanının akmadığı yerler için Basbayağı sarhoşsun Coşkunca bir çiçek çiziyorsun Dur durak bilmeyeni bozma Itırın zikzak çizmesiyle Çoktan sahip olurdun tozlaşmaya Bir kurdun uluması veya Sana sığınmanın amasında Göğün saksağan bilgisine göre Tokalaşırken emrin demirden soğuktu Solak biri yansıdı Dağları beklerken sağıma Aydınlık meyve bahçelerine doyamadın Bir parkta doğmuş ve oradan Mahallelere dağılmış insanlara Kirpiler de dahildir Limonun sınırında Herkes biliyor Ekşisi portakalı soyunca dikenli Tıraşlanıp okunur hâle getirilmiş Dağların simyasal açıdan duruşu Bir daha hizaya gelmez |