OrmantikDinlemeden dinledin Limon sarısı güvercinler Yüzünün ekşisine uçtu Bir görüntü uzayıp Altından çatlaklar oluşturdu Parladığına emindin Bir de seyiren geçmişine Yaban domuzu parantez bıçağını Vurunca tomurcuğa Söylediğin bir avuç söz Devirdi ağaçtan tabutu Serpilmiş kuyunun Yaşını hesaplamak için Kavramışsın susuz yazları Yolu dinlesen de atlar geliyor Gavurun kanadı açlığa bakmaz Gözleri yıllardır tavana dikiili Duvarı hatırlamak için sayısız beyazı saydı Fidan kökünden kopmuş Orman bir tepsi börek gibi yanacak Ah aynı değil, eh uygun bu çağa İki insanın tutkusu Çarpınca birbirine Yara kimi sever bilinmez ikbalini tefeciden almış Taklaya gelmiş isyanın Kekikler üstü uçan akbabana bakarsan Ormanın yangın yerisin Yuvası gizemliydi güvelerin Nalan adındaki kadınlara ve Kulluk kuvvetlerine imkan ol Panjurları ve sol fa solları ile Seferlere katılıp İnsanı evlere ait kılıyorlar Biletini ilaç sayıp Midesine ver göğün İkaz soğuk bir konuktur ansızın İlyas sonunda ilhak eder Cendereler çoğu sevendir Bir gezegene ve Kabarık kollu elbiselere güvenme Kulağında oturan Dayanabilir mi bilmiyorum Nasıl dinlemediğine Tedavi amaçlıydı Göğe iğnesini batıran çamlar Güneşin doğduğu yerdin Ağaç insanı sever insanı sevmez |
Okuyucusu o şiirsel senfoniyi hem dinliyor hem hissediyor. Yok yok, sahiden dinliyor.uz.
Sevgilerimle Parla,