ERZURUM OVALARI
Pancarlar sökülünce, yazıda hayat durur
Gül kokar, huzur verir evleri, konakları. Buzlu pencerelere akşam güneşi vurur Bir nebze dinlendirir, yaz boyu koşanları. Dadaşın ocağında, gönlünde esas konu Doğduğu günden beri, tanır Nene Hatunu. Canından evla tutar, sancağını, yurdunu Şükranla yad edilir, eşsiz kahramanları. Bu diyarda tarihi acılar katmerlidir Muktedir ahalisi dostu, düşmanı bilir. Habitatı muhteşem, mahsulü kıymetlidir Doğuştan talihlidir, beyleri, ağaları. Zamane feriştahı, kibirli, tuzu kuru Zehirli katran sanır, tarlanın çamurunu. Heybesini dolduran, terk eder Erzurum’u Umut bekçisi midir, efkarlı çobanları? Karakış bastırınca kapanır tali yollar Gizemli sokaklarda açılır patikalar. Çeşmeli duraklarda, buluşur sevdalılar Kalplere ilham verir büyüleyen aşkları. Allanıp pullansa da gurebanın rüyası Bitmeyen kabusudur, yüklü başlık parası. Kimi ömrünü harcar, kimi de mirasını Dozunda öğüt verir, erdemli sırdaşları. Severken ayrılanlar, talihinden yakınır En naif serzenişler. boğazında tıkanır. Istırap çekenlerin mizacından okunur Menkıbelerle gelir, efsane ozanları. Hüzünlü dakikalar, nağmelere evrilir Ab-ı hayat içinde, kalplerde buzlar erir Perakende ağaçlar, umutlar tazelenir Yıl boyu sufle verir, Palandöken Dağları. Bu kadim toprakların evliyaları çoktur. Merhamet bilmeyenin, dergahta yeri yoktur. Yürekten sevenleri, Yaradan kavuşturur Düğün, bayram yeridir, Erzurum Ovaları. |