Eski duvar dipleritümlenmeden geçtik yollardan deşerek birbirimizi yaşayarak orta oyunlarını Daniye ve Urgiye hala ile tepsen yıkılacak duvar diplerinde herkes kendine gülerek başkasına ağlayarak diğerinin gözüyle biz güneşi çarpmadık bizi çarptı hayat bir solucan gibi ölmedik bölündükçe Ali ters tarafıyla çekti Bahire’nin resmini omzumuzda genç bir dünya eliyordu kaldırımdan can çekişenleri sağlam bir şey vardı yeğnimizde belimizi dik tutan kaşık sallarken aynı kaptan bulgur pilavına beton oldu o yıkık duvarlar uzaklaştı apartman araları sesler kaçtı seslerden oyunları değişti çocukların dalye dedi bilgisayar Daniye, Ürgiye, Ali öldü çoktan bir, büyük camii duruyor yerinde bize renkli camlarından bakan ve hoca Hüseyin’in sesi halâ hafızamızda sesini severdi kadınlar bir araya geldik bugün bir kaç kızıyla sokağın ıslattık tozlu yollarını eski duvar diplerinin.. 15. 04. 2014 / Nazik Gülünay |
hayatın içi bu değilmidir zaten usta,,
gidenlerin gözlerinden
kalanın yüreğine bakmalar.
ne güzeldi.
eyvallah.