Ay kabuğumVe sen gelirsin orada bir rüzgarın kızıl ve kocaman esintisine ay boşaltır gidersin gül hüznü ağlağında yıldız dağları bakışının ucuna topla beni zeminsiz yolun sis gözü uzanır bir bağ iki ağızdan saçlarım dalgalı,deniz derince orada, ileride hıçkırığı bahçenin nağmesi seslenir garip kelebeği içe dönük karanlığın perdeleri akşamüstüne bir başka arkalanır parantezlenen ağaçları ki Işığının kılıcında açılıp kapanan kıyı vura vura mum gövdesine dağlar yaprağını koyusunda çizgisi tuhaf çiğ üzgün bir mahşer.. düşmüşüm sesine karanlığa her dalışta ah benim uykumun eşiği tut sızan suları avucunun içine hangi buğuda dertlenir gölgenin demi söyle geleyim boşluğun kafesinde renkli kuşlar aramız seninle iyi evet bu çok iyi köşesine büzülen hüzün çiçeği çekilirken beyazına geç kırılmadan geçitinden önüm zaten kalabalık üstümde yaşlı camlar yüzünde ay kabuğum Yeşil üşüyor ben üşüyorum ... |
Güzel demek moda olmuş...
Güzellik kaynağı iken bu şiir...
Derin tedailer, yine...
Çok saygımla.