GİDERKEN SEN...
Giderken sen;
Kalbimi bıraktım alaza, Ve sen giderken döndüm ben; Kumsal manzaralı ütopik resimlerden, Bir yalım ayaza… Giderken sen, Ben düştüm ellerinin terli ayasından; Cam kırıklıkları içine… Sen gittikçe ben de gittim… Gaibin yitik körlüğüne doğru, Ve bir umarsız yitiklikte yittim… Giderken sen; Gözlerim düştü suya, Her bir damlada bakışlarımın demi çarptı yüzüme… Baktıkça süzüldü göz bebeklerim, Ben kimliğimi o berraklıkta kaybettim… Giderken sen; Kalbini unuttun avuçlarımda… Ki o kalp firari düşlere gebeydi, Tuttum onu sımsıkı; Avuçlarımda eridi; Bir damla aşk süzüldü içinden, Tükendi… Bakamıyorsam aynalara şimdi, Ürküyorsam güneş yanığı tenimden, Ve mimik çizgilerimden, Yegane suçlu sensin… Kanun namına tutuklanmalısın… Sahip olduğun tek hak “konuşmama hakkın” olmalı, Ve söyleyeceğin her söz, Aleyhinde delil olarak kullanılmalı mahkemede… Sanık sandalyesine oturtulmalısın... Her gidişin ayrı bir dava konusu olmalı, Ve yargılanmalısın, Vicdan muhakemesinde... Cezan müebbet sürgün olmalı, Ve kalbime sürülmelisin , Bir daha dönmemek üzere.... (26/07/2008-ANKARA) (A-Y) |