BABAMA SİTEM...
Ne sen anlayabiliyorsun,
Tohumunu atıp filizlendirdiğin beni... Ne de ben anlamaya çalışıyorum, Dünyaya geliş sebebimi... Sende 1970 lerin kargaşası hüküm sürmekte hala... Denizler, Mahirler, Hüseyinler... Ben 2000 lerin şaaşalı cazibesine vurgun; Dilimde biraz yaralı ama bir o kadar hümanist kelimeler... Nasıl bir adamsın sen allah aşkına? "seni seviyorum " dersin.... Sevgiyi sadece iki kelimeden ibaret zannedersin... Oysa sen sadece toprağını önemsersin... Bir ceviz ağacını büyütmek, Bir domatesi kökertmek... Bir tozlu toprağın ufak bir zerresi kadar özverili davranmadın bana... Ne de ağabeyimle, iki kırılgan ablama... Kurmuşsun kendine pastoral ve yalnız bir dünya Hiç birimizi davet bile etmezsin oraya... Alıp başını gidersin çok uzaklara... Anamı bile dahil etmezsin çoğu zaman imgeye hasret yalnızlığına... Güvenirsin deli gibi bilirim... "Aslan kızım herşeyin üstesinden gelirsin" dersin... Oysa bilmezsin ne hatalar sonucu ulaştığımı doğruya, Ne günahlara saplandığımı, Ne bedeller ödediğimi hiç bilmezsin ve bilmeyeceksin baba... Sen başımı okşadığında irkilirim nedense, Hiç bir sıcak nefes uyandırmaz o temaslar bedenimde... Bu belki de kendi suçun anlasana... Öyle uzaktan sevmeye alıştırdın ki kendini, Varlığın , yadırgama sebebim oldu artık seni... Uzaktan uzağa sevebilmeyi öğrettiğin günden beri, Hep naif ve postalanmayacak mektuplar yazarım sana... Ama ne vakit bir sela verilse; Ebediyete ulaşan isim zikredildiğinde, İrkilirim... Seni yitirdim sanırım... Elim kolum tutmaz olur, Yığılıp kalacakmışım gibi gelir bulunduğum o noktaya... Var git sen kendi dünyanda da olsun yaşa... Yaradan yokluğunla sınamasın beni, Ya da benim canım senin canına kurban olsun BABAM.... (04/07/2008-ANKARA) (A-Y) |