11
Yorum
28
Beğeni
4,9
Puan
3890
Okunma

sana yazacağım ilk şiirin ayrılık şiiri olduğunu bilseydim, tüm şiirlerden nefret ederdim. beni affet sevgilim.
Bir gölgenin diğer bir gölgeye sokulmasıdır aşk. Bundandır içinde aydınlık barındırmayışı, bundandır karanlığa hibe edilen savunmasız yüreklerin buhurlu sularda arınmayışı ve yine bundandır ki peri kanatlarına hapsolmuş çavlan sevdaların, salaş sokakların serkeş lamba ışığında mesnetsiz gözlerce görünmeyişi…
Bana aşkı anlat dedim sevgilim
İçinde ihanet olmasın…
Geldin…
Bir başağın güne duruşuydu gözlerin
Sağır geceleri susturan ırmak kuşum
Kandilin duvara ezgisi
Kalemimin kâğıda hasreti
Uyuyan karın, uyanan ateşin ve çölün dili
Saydam zamanların ve kırık nehirlerin yazgısı
Muştusuz gözyaşlarına mühürlüydüm / lisanım kayıp
Adından öte tüm sözcüklerimi yakıp kavurarak geldin
Bu aşk sözsüzdür.
İsa’dan önce terkedilmiştim ben oysa o Mesih’ti bense bir hiçtim. Her ayrılığın yazgısını diyeti ölüm bedel bildim, kan kusup kızılıcık şerbeti içtim. Bir bir yaktım tüm putlarımı, taş bastım kalbime. Sonra ben derin, sonra ben fevri, sonra ben keskin bir bıçak oldum ömrüme ve kalbime bastığım her bir taştan kâgir bir mezar diktim.
Yarım kalmamış bir aşk söyle bana dedim sevgilim
İlelebet baki…
Mecnun’un Leyla’sı, Fehad’ın Şirin’i, Resul’un Aişesi
Hiçten kopan bir yaprak altında ezilip gitmedi mi?
Gittin.
Üç yarım bahar bıraktın ardında, üç isimsiz şehir
Kasırga ovalarından kopan üç haki tohum
Diriltilmemiş üç naçar beden
Sen, ben, annem…
Bir karınca ahı belki bir zambak serzenişi
Hangi solukta vebalim kaldı bilmem
G/ittin…
İflas etti ciğerimdeki sevda…
Helak oldum sevgilim…
Giyotine vurulan başımın yasını tutmak,
Ve kanla karışık sevda kusmakmış diyetim…
Bu aşk özsüzdür
Şehirleri yık, gemileri yak, kaleleri kuşat ama yalvarırım ateş böceklerine dokunma. Ateş sönerse kitap kül olur biliyorum. Yapayalnızım ve ellerinden tutamadığım tüm çocuklardan özür diliyorum. Bu yara dinmez, kabuk bağlamaz bu sızan kan, usul usul benliğimden süzülüp ruhuna akan ve hem seni hem de beni yakan bu zehir namına senden af diliyorum.
Gitme…
solmasın peygamber çiçekleri
Kurumasın mürekkep
Ölmesin o cami avlusunda ayağına konan yavru kuş
İndirmesin kepengini bakır nargile satan o ayyaş
Gitme donmasın şelaleler
Sökülmesin ağaçlar
Unutulmasın türküler
Kalbime geçiririm tırnağımı su uyur, susar nefes
Ey herkesin oğlu olan hiç kimsenin oğlu
Yüzümü çalıp gitme
Bu aşk yüzsüzdür.
@ aysegulguncan
haziranikibinonüçankara
5.0
94% (17)
4.0
6% (1)