Öyle bir konuşmadım ki...Öyle bir konuşmadım ki Dilimde kesik yara Bir ayna ve Odalar Hatta Öyle bir dokunmadım ki Mor akşamlarımıza dalgasını vuran gül dalı Bir şiirle benzerimi üşümesin Uyanmaz dediğimiz boşlukları soluyan şehrin başına dikilen ışıklar elini tuttuğunda bulutun Güneşle aramıza bir şey değdi Kabında zonklayan çiçek/ Çiçeğe durduğunda ağaç Çiseliğinde söz suskunu kanat eğildikçe çatılara Bir damla umut avuçlarda Yürüyoruz Göğsümüzde yolculuğu çığlıkların Uğuldayarak büyüyen çocuk sesi ve kokusu kökünde toprağın Açılmış kuyulardan bakıyorum Yok ağlamayacak uykular bir şehrin kulesinde Ki, Ruhun teriyle ezberlediğimiz gülümsemeler Sokaklardan geçen rüzgar Artık bütün örtüler beyaz Ölüme daha çok var ... |
Derinde acılar...
Acılar ki dili kayıp...
Tutunur sözcüklere iğreticesine...
Krlimeler yanar yanar...
Daha çok tüter bu ah...
Çok saygımla.