Nasıl bir yaratıksın anlamadım huyunu İçerek bırakmadın memleketin suyunu Elbette bozacaklar oynadığın oyunu Bir gün biri kesecek kökünü karakavak
Nice lekeler çaldın çınarın siciline Uğultular takmışsın rüzgârlardan diline Huzurlusun şimdi sen aldanma yeşiline Hazan toprağa serer kürkünü karakavak
Uzadıkça uzadın çekin biraz güneşten Kuruyup gittiğinde ocaktaki ateşten Artık mağlup olursun girdiğin her güreşten Yalnız kendin taşırsın yükünü karakavak
Azrail’den korkmazsın senin dostunmuş güya Boşuna heveslenme sürmeyecek bu rüya Zaman her şeye kadir görecek bütün dünya Asırlık bir çınardan farkını karakavak
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Duayen ablamızdan kalemine yakışır bir şiir düşmüş sayfaya. Şiirlerinizi okuyarak öğreneceğimiz çok şeyler var hocam. Allah sağlıklı uzun ömürler versin. Selam ve hürmetlerimi sunuyorum.
Mehmet Bey durumumu size söylemiştim, bir hafta uğraşıp başlığa eklediğim cümle sadece kendim içindi. Önceden bir konu hakkında yazarsam en az 2-3 tane daha benzerini yazardım bu da onlardan birisi. O zaman ne düşündüm bilmiyorum ama kapımızın önündeki akasya ve kavak ağaçları kesilince yazmıştım, hemen her şiirimde olduğu gibi dokundurmalar olmuştur. Emin olun ki kimsenin yükselişi düşüşü umurumda değil hele de son zamanlar. Ancak şunu söyleyebilirim ki iyi yazmışım yıllar önce de olsa, bir şiir çağrışım yaptırıyorsa iyidir. Saygılar.