Hoş geldin
Gelişin milat oldu
Hüzünlerimi terk etmişliğime Son duamın Son dileğimin kabulü oldu Hoş gelişin adam Sen Hoş geldin gönlüme Ne hoş getirdin kendini bana Buğulu gözlerim güldü seninle Yüzüme tebessüm oldun Sen hoş geldin Ne hoş getirdin kendini bana adam Ağlamıyorum artık uslandım Yıkık bir duvardı yaslandığım diyorum Senden önceme dek Hepsi bu aslında Renkler saçtın ömrüme Her renk yakışıyor bana ellerinden adam Gül kırmızısını dudaklarıma Sevinç olan Pembeyi yanaklarıma Asil olan Siyahı gözlerime Beyazı ellerinden, kaderime sür olur mu? Aynalarla barıştım seninle İlk saçlarımı sevmeye başladım Topuzu dağıttım Sarı tonlardan vazgeçip Kızıla, ihtirasa bıraktım her bir telini Yüzümde ki,Matemi mezara gömdüm Sevinçler doğurdum seninle Yeni bir bebek Yeni bir hayat Yeni bir ben oldum Yeni bir sen olmak için Sen hoş geldin gönlüme Ne hoş getirdin kendini bana Ben seni çok sevdim adam Seni sevdiğim için kendimi sevdim Sonra kadın oluşumu Sonra seninle oluşumu Sonra senin olmayı sevdim Sevdim işte... sendeki beni sevdim Sen hoş geldin gönlüme Ne hoş getirdin kendini bana Yıllar yorsa da seni Bakma dış güzelliğime Kalbim en az senin kadar kırgın İçim en az senin kadar yorgun Sende dinlenmeye Seni dinlemeye geldim adam Sen, ben biz olmaya Sende kaybolmaya geldim Sakallarında bir buse Yorgun yüzüne can olmaya Yüreğine şefkatle dokunmaya geldim Artık Güneş başka Yıldızlar başka bu kentte Ay başka gökyüzü başka Gün başka güncem başka Yağmur yağmıyor gözlerimden Herkes çıktı senden başka özlemimden Gecem de sen Günüm de sen Şehrim de sen Sen hoş geldin gönlüme Ne hoş getirdin kendini bana Ve bu kente adam #hüzünlükent |