yorgundum çok, bir pencere kenarı arıyordum sonra dudak kenarından sarkan bir şeye denk geldim -gülüşüne..
-sen demişken sevgili neden bu kadar nedensiz ve alabildiğine mavi yüzün yani, çoğalan ormanlar gibi, hiç bitmeyen bir yürüyüş şu alelade dünyada, nadide bir sanat sanki, yüz oyması gelincik tarlası yüzün yani, tembihli bir kız çocuğu bez bebeğinde istemsiz dünya söküğü sanki bir fısıltıyla ikiz kardeş büyümüş yüreği, öylesine tedirgin sağılan bir şey var, yüzün yani, süt gibi beyaz tazesi sevilesi ne varsa yüzüne dönüşüyor, alabildiğine çocukluk durgun bir göl, yüzünün kenarında yağmur aksanlı ürkeklik yüzün yani, Havva’dan kalma yüzün anne, yüzün açılan kapım, yüzün yalnızlığımın yoldaşı bilmem bu nasıl bir denklem ki, uzak yakın eşittir yüzünle aynı mesafe yüzün demişken sevgili, an içinde, tam beş vakit saçlarımı okşayan elleri var..
bizim kalbimizin bir hikayesi var sevgili aynı kavgada vurulmuşuz, kırılmışız kalp kalbe tutunmuş -hep yeniden güne güneş doğmuşuz
-sen demişken sevgili akşamsefalarından kalma bir sabah var ellerinde perdesi çekilmemiş olasılıklar evreni, ellerinin pencere kenarı ellerinden başladığım anlar var, saymaya, hecelemeye kendimi zamanın tepetaklak atışını hatırla, ahşabın gülümseyişini içimizin bahçe katında, hemde, ortancaların gözü önünde ellerin yani, getirmişti seni uçsuz bucaksız bir seyirden sanki sokağıma bir gemi yanaşmıştı, denizi ellerinde yüzen ellerin yani, lisanında sessiz bir dil var, lehçesinde kara bir çocuk, Afrika’nın taşlarında sek sek oynayan bu iyi bir şey, yani ellerin diyorum, henüz üç yaşında bir heyecan ellerin yani, bir yumru, bir kuş yuvası, bir kelebek kanadı ellerin demişken sevgili an içinde, tam beş vakit, ruhuma dokunan yüzü var..
bizim kavgamızın bir hikayesi var sevgili aynı kalpte vurulmuşuz, kırılmışız yumruk yumruğa gelmiş -hep yeniden güneşe gün olmuşuz
-sen demişken sevgili bütün günaydın çiçeklerinin uyandığı bir sabah var gözlerinde hadi kalk, yüzünü ışıkla yıka birazdan sokağa çıkacak iki çocukluk olalım iki portakal çiçeği, yarın meyveye duracak bir hayal gözlerin yani, atlıkarıncaların içinde bir lunapark zincirsiz bir salıncak göğü aşındırıp, kuşlara karışan gözlerin yani, kırmızı bir bisiklet gökten biraz mavi bulaşmış, ağaçlardan yeşil, siyahta buluşmuşlar say ki, dünyanın ilk günü ve son günü arasındaki mevsimlerin yağmura duruş serüveni gözlerin yani, bir romantik devrimci atının üzerinde şahlanmış bir fatih, kalbimin fethine mazhar gözlerin yani, yüzümdeki nar dağılmasın diye kalbimin nabzını tutan, zeytin işçisi bir baba yüreği kadar vefakar gözlerin demişken sevgili an içinde, tam beş vakit gözlerime giydirilen şeffaf kelepçeleri var
bizim hikayemizin bir kavgası var sevgili aynı yumrukta yenilmişiz, dövülmüşüz kalp kalbe gelmiş -hep yeniden aşka aşık olmuşuz
-sen demişken sevgili asırları yeniden doğurmaya amade bir tohum var kalbinde dünyayı yeniden onarmaya meyilli bir iyilik kalbin yani, on beş yaşını üşüyüp durduğun mağara kalbin bütün şairlerin ilhamgâhı, nice şiirlerin bercestesi ilk rastladığımda sana, titrek adım yürüyordu, kalbin kalbimde kalbin yani, çok ağlayan bir sesi vardı sesimin anne kokusuna sarılıp sarılıp duran, bir yalnızlığı ninni bilmez bir duvardı benim sesim sesimin bahtında siyah lekeler, simsiyahyağmurların hikayesi kalbin yani, tam ortasında devasa bir kürsü kurmuştu sonra hayat kalbinin dilinde merhamet adlı bir hitabet ve dünyayı aşka boyama telaşın vardı kalbin demişken sevgili an içinde, tam beş vakit acziyetimi sarıp sarmalayacak kolları var..
-sen demişken sevgili içimde sen diye bir ırmak var akıp duruyor kalbimin kurağan yanlarına -sonra el ele yeşilleniyoruz....
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
sen demişken sevgili şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
sen demişken sevgili şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Son şiirleriniz resmen sohbet ediyor okuyanla... Sanki çok gün görmüş ve çok eski tanıdık biri masal anlatıyor gibi heyecanla okuyorum.
"bütün günaydın çiçeklerinin uyandığı bir sabah var gözlerinde hadi kalk, yüzünü ışıkla yıka birazdan sokağa çıkacak iki çocukluk olalım iki portakal çiçeği, yarın meyveye duracak bir hayal gözlerin yani, atlıkarıncaların içinde bir lunapark zincirsiz bir salıncak göğü aşındırıp, kuşlara karışan gözlerin yani, kırmızı bir bisiklet"
Burası mesela...
Hani vardır ya gerçek üstü filmler. Mesela Tim Burton'un Alice Harikalar Diyarında gibi. Elinizde mum ışığı, gerçek üstü bir hayal dünyasında seyehat ettiriyorsunuz usta. Daha okuduğum bitmeden sonraki de ne yaşayacağız, nerelere gideceğiz diye düşünmeye başlıyorum.
Yine ve her zamanki gibi keyifle okudum.
Şiir dağarcığımıza kattığınız için teşekkür ederim.
Huzurlu ve sağlıklı günler dilerim. Sevgi ve muhabbetle...
Demiştir elbet sevgili; Güne bakanların ona baktığında Nasıl utandığını Çiçeklerin merhaba durduğunu Her sokak taşının itinayla yürümeye giyindiğini Dalda ki serçenin hevesle öttüğünü Daha özgürce uçtuğunu güvercinlerin
Bu şiir var ya bu şiir Sanki sağa sola dal atıp tutunan asma gibi Okurken -ki şanslıyım belli ki- bir şiir değil bir sürü şiir okuyormusum gibiydi.... Şiir harikaydı Sarılışı harikaydı
"bizim kavgamızın bir hikayesi var sevgili aynı kalpte vurulmuşuz, kırılmışız yumruk yumruğa gelmiş -hep yeniden güneşe gün olmuşuz" " bizim hikayemizin bir kavgası var sevgili aynı yumrukta yenilmişiz, dövülmüşüz kalp kalbe gelmiş -hep yeniden aşka aşık olmuşuz"
Hikayeler hani başlar ya Bir varmış bir yokmuş diye Var mıyız acaba Yoksa hiç olmadık mı Bizi var eden ne aslında Sahip olduklarımız mı Olduğumuzu sandıklarımız mı Sahip olmak mı hayatın çiçeği Yoksa Rabbimin yüreği mi Bizi yeşerten elimizdeki mi Yoksa yüreğimizdeki yüce sevgi mi
Her zamanki gibi Her dem olduğu gibi Kalemin de var olsun Yüreğin de Sen de Kadir Kardeşim
Bize yaşattığın güzel duygular için teşekkür ediyoruz.
Eyvallah abi hayatımın her döneminde her manada desteğin olduğu gibi şimdi de bu değerli yorumlarla bunu hissetmek eşsiz bir değere sahip hayatımda iyi ki dediğim üç beş candan birisin teşekkür ediyorum...
odanın bütün ışıklarını söndürmüştüm boşuna değilmiş hiç bir eylem siz demişken şair hiç bir aydınlatıcıya ihtiyaç yok şiirleriniz varken her kelimesi her anı birer ay parçası gibi yüzüme yüzüme yansıdı
zira çok fazla sevdim her yansımayi çok fazla
bazen şiir nasıl da güzel konuşuyor değil mi şair nasıl akıcı nasıl sevgili o konuştukça. sen susuyorsun sustukça diline düşüyorsun şiirin çook tatlı değil mi. diye devam ediyosun dinlemeye o konuştukça. sen hayran hayran bakıyorsun mesela. elleri varmış gibi ellerine yüzü varmış gibi yüzüne kalbi varmış gibi kalbine. ki gibisi fazla. baştan aşağı kalbini konuşturuyor şiir ve sen aşk aşk bakmaya devam ediyorsun istemsiz ne kadar uzun boylu bi şiir diyosun ne kadar içten ne kadar aşk
oku oku bitmesin istiyorsun oku oku bitmesin
ki bu şiir bitmez şair yaşanır
bizler çok şanslıyız sizin gibi bir değeri dinliyor ve okuyoruz şansımız çok şanslı