TAM DA O GÜNtam da o gün boğazın sesini elime almış koşuyordum kuş sevişmesi gibi bir üşüşme dilimde sanki ne kadar cümle varsa yanlış yolda rüzgara yüz veriyor şeytan uçurtmaları haziran günü kızılı demliyor deniz ufuk çizgisinde duruyordu kallavi bir İstanbul akşamı hepimiz uygunsuzuz aşka mola vermek için cebimde öksüz bir sancı imlası bozuk bir aşk terlemiş buruşmuş imgeler adına çok acemi akrostiş bir ağıt tam da o gün ilk defa resmi bir aşk için beyaz kağıt kullanılmış göğsün ağacın gölgesine yatmış güvercin rüzgar hayalinde ellerim saçlarını vaftiz eden bir keşiş aşkın iman saatine gelmiş öpüşmüyoruz yalan… ben senin nefesine bile dokunmadım sesin ruha hicran çağırır suskunlukta kum tanesi ayıklatıyor zamanın bornoz tepsisinde romantizm bir martının özgürlüğünü kiralıyoruz simitçi ile martı ana baba ayrı deniz üstü kardeşler bense oraya nefesler kadar yakın mesafeler kadar uzak bir kirpik oynaşmasında yazık, ziyan bir yanlızlığım tam da o gün uzak kaldırımlarda yürüyen aylak senfoni sarhoş deminden yukarı sıvışırken sesime neden unutuldum budalası bir tayyare hin diye çakılır zihnime ölümsüz olmak isterim gider ayak sırtımı okşayan rüzgara ara sıra yalayacak bir duvar bırakmak mülkümdür sokak fersah fersah deniz ekerim yani bir ömrü yutmak için ne gerekiyorsa var tam da o gün bakışına mevsim iliştiriyorum yani olur ya kuru bir sağanakta kavruluruz sevdalı şairliğimin keşfi yani hani konuşmadığım bütün anların zarfı göz kapaklarım bir çift mektup sapana koyar kıvırım acemiliği -mevsimin adı neydi? Hani şu içinde olduğumuz toplamaya çalıştığım anın düşürüyorum mazgallara ve denk gelişi hayatın aşka dost kalışımız matematiksel bir delirme sadece tam da o gün tesadüfün böylesi ancak şiirde olur adımın manasını öğrendiğim an anladım biz anlamadığımızı severiz bir şey sayarız anlamsızlığın gizini Balat’tan yukarı şarap sersemi adımlarla süslüyorum duvara yazılı ilk mısramı -kavuşmalar insan yüreğinin sıcağıdır hafif kaçıyor yükünü çoktan tutmuş üst komşuna belli ustalıklı ayrılmış adam boyasından belli gece bile başka ışıldıyor ona no woman no cry tam da o an insan sadeleşmesinde acıyor kalabalığımız dünya keyfince yörüngesinde yalnız K.Y. |
cebimde öksüz bir sancı
imlası bozuk bir aşk
terlemiş buruşmuş imgeler
adına çok acemi akrostiş bir ağıt
bu gerçekten güzeldi işte... :)
sevgiler...