Aşk sakıncası üzerineçürü ve öl aşk eşiğine acı damıt harap mahzeninde kendini tanrı san denizin rahmine yağarken güneş ek damarlarına yan suyu nemlendir omzuna dokun ormanların boz gözünle kurut renkleri yosun kuzey yosun bir aşkın göğsünde patikası zehir dudaklarını aşkta gözün san gör bir sincap yuvasında doğur cenazeni ölümle raksı kanlı bir kanaviçe düşlemek sınırız bir ölüm şekli kadın kini kınında kılıç aşk kesik yüzü ile bizi doğuran kan bir ömür ver serinliğine deniz kızını bozkıra at gökkuşağından göbek bağını kes deniz görmeyen yüreğe göz sadakası farzdır aşk imkansıza inanmaktır inan kör mezarında umut koy yüzüne asmin çiçeğinin topla gözünden dünyaları ölü ruhlar kabilesinin çürümüş gölüne gümüş balık ol soyun kerametine yun yıldızları soymak iyi değildir bir kadını hatırlatır memesi ağzındayken acının göz kapaklarımdan bir sigara sar ruhunu ertele çürü aşkın sakıncası üzerine çürüyen bulut aşk tindir biraz da ışıklarla beze hiç sevişmediğinden göğermiş asker miğferini yak tanrıların mezarlarını bütün sular toprağa aksa da göğeymiş dön K.Y. |
...
yak tanrıların mezarlarını
....
yeşermiyorsa
göm
çürüt
içinde çırpınan yüreği
sevmeyi bilmeden
aşka ihanet
adiyorsa
...
aşk kesik yüzü ile bizi doğuran
kan
yüreğne sağlık
alkışlarımla
ama
içimi sızlattın