Çağrı (Şehitime )

Güneşi gözlerinde tutup solduran şehit
Ufkun duvarlarına yığdın binlerce ağıt
Bin yıllık hüzünlerim sükûtum sana ait
Şerha şerha yarılsın gökler ve lâl topraklar
Şaha kalkmış başını okşasın al bayraklar

Göğsünde sabahlarken kadere razı kuşlar
Gecenin zifirine kandil yaksın bakışlar
Ölüm sinmiş uykuna rehalıyor yokuşlar
Kalk ayağa sarılsın gökler ve lâl topraklar
Şaha kalkmış başını okşasın al bayraklar

Hürsün artık cihanda ’’hüsran’’ demek imkânsız
Davamıza ters düşen düşman bağında kansız
İmanın asrı boğsun soysuz kalsın dermansız
Sana nasıl darılsın gökler ve lâl topraklar
Şaha kalkmış başını okşasın al bayraklar

Şehidim p’ak alnına ediyorken şahitlik
Ülkün topraklar üstü, aslında var yiğitlik
Külli şehâdetine yakışıyor şehitlik
Varsın kanla karılsın gökler ve lâl topraklar
Şaha kalkmış başını okşasın al bayraklar.

Nezahat YILDIZ KAYA

Amin amin amin

Sözün bittiği yer ablam acımız ortak aynı yangında yandı yürekler :(
Duyarlı yüreğine sağlık.

Allahtan şehitlerimize rahmet yakınlarına sabır yaralı askerlerimize de acil şifalar diliyorum.

Allah ordumuzun yar ve yardımcıs olsun

Sevgiler ablam

Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. Bilakis onlar diridirler, fakat siz hissedemezsiniz. (Bakara 154)
Bu ayet-i kerime, şehitlere “ölü” dememizi yasaklamakta ve onların ölü olmadıklarını beyan buyurmaktadır. Begavi, Hazin ve Ruhu’l Beyan tefsirlerinin beyanına göre, bu ayet-i kerime Bedir şehitleri hakkında nazil olmuştur
Şehitlik hakkındaki hadis-i şerifler de şehitliğin ne yüce bir makam olduğunu haber vermektedir:
Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet etti. Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Cennete giren hiçbir kimse, yeryüzündeki her şey kendisinin olsa bile dünyaya geri dönmeyi arzu etmez; sadece şehid müstesna! Şehid, gördüğü aşırı itibar ve ikram sebebiyle tekrar dünyaya dönmeyi ve on defa şehit olmayı ister.” (Müslim: 1877)
yüreğinize bereket ayaklarda çift uyaklı muazzam bir hece şiiriydi sonsuz saygılarımla