Gül güneşiZaman kır saçlı vaktin nefesiyle yudumluyor ezberi Sabrın sükut sancısına işlenmiş dem saatleri Gözlerimin ahına oturan kuşlarda yaşım Yaşım ki evvelin Şubat celsesiyle kapanan şehir yorgunluğu dizlerime Ama elbette Dizelerin umuduyla koklanan gül güneşidir karanlık yansıma Gölgeler kamburunda Işığı fenerin Aynalarda hatırlanan yüzüme kırmızılık süren ay Ah saf yanım benim Ah ötelenmişliğim Mesafeler önü yurdun zeytin asmalı bahçesine gülümsüyorum Dar koridorların soğuk duvarlarına omzumu sürterek geçtiğim konuşkan sessizlik Deniz olan hayalin bağında terlemişliğimiz ne çok Volta atan beklemenin elma-armut oyunu Çocukluğumuzdan da geçti halbuki Neler geçmediki sonra Umudu inançtan saymanın tesbihine aşkla dokunurken Ah saf yaram benim Tırnaklarımı kemiren içim Bugünde gecenin bir sabahı olacak ... |