Zemheri
Kırk kilit vurulmuş
Üzerine toprak atılmış dünlerin… Boğazda düğüm Gözlerde buğu Kaç harfin yalnızlığı ile beraber Sancısı vurur kentlere bilinmez Derin iç çekişler Ufukta yıkımlar oluştururken Konuşmaktan korkulan ne varsa Dökülür dudaklarından… Fırtınalar, Yerini yağmura bırakır; Acıları ortak olanlar Birbirini çekerken Korkular derinlerde gizlenir. İçe kapanır, susarken büyür sesin Zamanın ağır yükü Gölgelerde saklı kalır Günlerin sızısı, ay düşünce yansır. Bilmez ki bakanlar, Yüzde beliren sessiz çığlığı Çocuk kalbin de bir gecede yılları devirdiğini Dışarısı kar ve buz olsa da İçindeki ateşi bilemezler. Bir gün Dünden ağır Bir gün Yıllar alır… Zifir bir gecede İki kelam Zamanı kanatır Eylül düşer karanlıkta Kırılmış kanatlarına Ucu bucağı olmayan sessizlikte Bir gün taşır geçmişi Bir gün geçmiş taşar Anlatılmış olan Pişmanlıktır yarına Kanarken ruhun Sis perdesi içinde Kaybolup gider kelimeler Derin bir çukura atılır Askıda kalır her şey Zemheride… |