Eğre (6)Halı tatar arabaları ulandı arkası arkasına sakalı yerine ğodu Ümmücenin enişdeleri yesyeni bi he(y)be atıldı gelin arabasına bazarda ğelin abası Fadime; “yenge” bindi Adilin Arif, Osman Çavış, Kürt Veli, arkada ğalan gatırlara gırbaç endirdi niyeyse turladılar geldiler Harmanyeri, Gocagoyak Mezerdüzünü durduk yerde; yarı yolda gelin aşmış yüzünü nayeti gonşuda bi mes lastik taha oldu meşin, dabannı, kösele topuklu “gacırt gucurt” ses çıkarır Esme’nin her sekişinde cangır-cungur boynundakı "beşibiryerde" şangır-şungur Gocabaşlı Goca Yaşar işi yengattan dökülmüş gümüş-bakır bilezikleri minder, kırlent, hasır yastık; tavus guşlu, bombe gapaklı sandık her şeyleri “cedit yeni”ydi ille de kösele dabannı mesi tahtalıkda pembe astarlı mes lasdiği .. gelin alımının ertesiğün elimizi öptü, utandım, bi tühaf oldum ilk tefa elimden öpülüyodum üsdelik de öpen benden böyüğüdü hepimize birercik de güçcük mendil verdi Esme Ğelin taha; o Macargızının evindeki mavi laylom pabuçlardan giymedi.. ahıra, ağıla inmedi artık ağılı süpürmedi, batmaları yemlemedi, malları sağmadı, çobanı savışdırmadı varsada halı, yoksada halı Halıcı Memet’den ödünç alınmış “başlık” “gelin ertesinde”; kekili, zülüfleri kesildi ve evlerine halı dezgahı çakıldı yoldan tarafa bakan duvara elbirlik imelek döküldü, gülecende ip sarıldı direzi gerildi, sırık geçirildi eğri demir, doğru demir, maşa mengene kuruldu; Esme Ğelin er kalktı, halı dokudu günboyu modele baktı, düğüm attı “küt” “küt” “küt” kirkit vurdu bi an eveli borç ödenecekmiş gülecende yumak sarmadı evin hiçbir işine eli varmadı peynir, yoğurt çalmadı, yayık bişeklemedi soba yakmadı, aş pişirmedi gülecende yumak sarmadı evin hiçbir işine eli varmadı o beline inen sekiz belik saçı bir daha örülmedi "nassı olsa kökü kendinde"ymiş. hiş bişiyim para etmedi ğetdi ne peş para; ne verese mes de keymedim, potinde |
Yüreğine kalemine sağlık
___________________________________Selamlar