Dilimin ince harfleri
ikindi yüzlerinin dalgın penceresine dalgalanan kızıl saç
Alnımda güneşi ağlayan omuz
Ve sayısız düş,gözyaşı kabuğunda sevgiyle yaşayan
Fısıltı sesin perdesinden içeri topluyorum zeytinleri
Atlar gibi koşan yıldız kıvrımlarına dizboyu merdivenler dikiliyor
Damlıyor birşey
Birşey parmakucuma





Anladım
Sıçrayıp duran koyu karanlığı
Karanlığa açılan sabahtan/
Yaralı kuşlardan dökülüyor çocuklar
Ağaç gibi kıyıma çarpan sokaklar genişliyor
Diyorum bu yüzden
Dumanlı kafam
Gözlerim öyle güzel



Çiçeğin mavisini seyrederken siyahı yudumlamak
Nefesi bulut kokan rüzgarın şiirleri ince nefes
Gece dudağıyla öpülen sessizliğin Islak yağmurları
Bazen ayakta uyumuyor duvarlar
Çukurlaşmış avucumda şehir
Vakit kırmızı
Vakit ışıklı selam
Bu yüzden inandığım aşktan
Damlıyor birşey
Birşey parmakucuma



Kayboluyorum
Gözlerine bakarken sırrın yeşiline
Ahh yüreğine sevda ektiğim
Burası toprak kokusu biraz
Vazgeçilmez sancının
Sönmeyen ateşi



...