(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
doğum günü kızına... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
doğum günü kızına... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
heyecandan al al olmus yanakların sesindeki urkeklik avuclarındaki telaş yanında oldugum anların toplamı kadar hayatındaki anlamım nasılda ürperirdin öperken dudaklarından... yangının sığmaz icine beni de sarardın... dursun isterken zaman nasılda ikimize inat akıp giderdi avuclarımda sımsıkı tutarken ellerini ilk göz göze geldigimiz anda ilk o anda alamamıstım kendimi bu sarhosluktan sonra ne aclık kaldı ne üşümek incitmekten korkar gibi tutarken belinden yuruyebilmek yanında... sanki bir hayaletin koluna girer gibi... hesapların kapatıldıgı üstü kalsın denilen anların yasandıgı ve anıların arasında yerini aldıgı zamanlardı dudaklarımın arasındayken dudakların nasılda içim titrerdi acamaz gozlerimi korkardım anın gercekligine tek tanıgım yoktu senden sonra inandıramazdım kendimi sanki ben kurmus ben oynamısım gibi arşivime eklenirdi surekli yeni baslayıp yarım bıraktıgım hikayelerim arasına...
cekinerek yurumek yanında yanında ama elini tutamadan sarılamadan beline ne zordu kokun hala damagımdayken tutup yakalarından öpememek guzel dudaklarını... sanki az once arkandan sarılmamısım gibi simdi yolda yuruyen iki yabancı... kac gunde kapanırdı bu kadar derinde acılan bir yara seni o otobuse bindirirkenki içimde hissettigim sızı... sonra ayrılamamak o duraktan seni alıp giden o dakikayı kazırken aklımdan....
doğum günün kutlu olsun bebeğim... sen gittikten sonra icimdeki butun mülteci istekleri örtbas ettigim.... şimdi bütün sorumlulugu benim olsun bu hataların en güzeli senin yılların....
sesindeki urkeklik
avuclarındaki telaş
yanında oldugum anların toplamı kadar
hayatındaki anlamım
nasılda ürperirdin
öperken dudaklarından...
yangının sığmaz icine
beni de sarardın...
dursun isterken zaman
nasılda ikimize inat
akıp giderdi
avuclarımda sımsıkı tutarken ellerini
ilk göz göze geldigimiz anda
ilk o anda
alamamıstım kendimi
bu sarhosluktan
sonra ne aclık kaldı ne üşümek
incitmekten korkar gibi tutarken belinden
yuruyebilmek yanında...
sanki bir hayaletin koluna girer gibi...
hesapların kapatıldıgı
üstü kalsın denilen anların yasandıgı
ve anıların arasında yerini aldıgı zamanlardı
dudaklarımın arasındayken dudakların
nasılda içim titrerdi
acamaz gozlerimi
korkardım
anın gercekligine tek tanıgım yoktu
senden sonra inandıramazdım kendimi
sanki ben kurmus ben oynamısım gibi
arşivime eklenirdi
surekli yeni baslayıp
yarım bıraktıgım hikayelerim arasına...
cekinerek yurumek yanında
yanında ama elini tutamadan
sarılamadan beline
ne zordu
kokun hala damagımdayken
tutup yakalarından öpememek guzel dudaklarını...
sanki az once arkandan sarılmamısım gibi
simdi yolda yuruyen iki yabancı...
kac gunde kapanırdı
bu kadar derinde acılan bir yara
seni o otobuse bindirirkenki içimde hissettigim sızı...
sonra ayrılamamak o duraktan
seni alıp giden o dakikayı
kazırken aklımdan....
doğum günün kutlu olsun bebeğim...
sen gittikten sonra
icimdeki butun mülteci istekleri örtbas ettigim....
şimdi bütün sorumlulugu benim olsun bu hataların
en güzeli senin
yılların....
iyiki doğdun şair..
karanlıktan sıyrıldım..