KasımGittiğinde Diz çöken günler incecik suydu hüzün. Çöl ile ay’ın kuytulara soyunduğu seyyahıydı an/ An ki, içinde oyuncaksız kalmış çocuğun diliydi Kendi yaşımda ayrılığı öğrenen Kasımdı, Bir ağacın yapraklarını sayar gibi görünüyordu yüzü Yüzün gözlerime yazılmış en güzel gizem Zaman örgüsü bir dağdı göç Kalabalıktı, Gittiler ayak bastığın bahçelerden Karanlık odalara kapandığımda Aynalara ve göğe ağan kanlı bir yıldızdı gözlerim Toprağa ’oy’ dedirten ayak izim/izinle Bıraktığın yerde Sulara kapılmış kaç rüzgar tini varsa üzerimde Erguvan bakışlarda uçurduğum kaç kuş Kayboldular.. Toprağın ateşiyle gülüyorum duvarlara ve Buğdaylara.. Silik bir silüet gibi sedirin üzerinde Bir yokluğun kıyamı ellerime ne vakit dönerse dönsün Bir yerlerde sıkışmış notlar bulur beni Yalnızlık edebinde.. Ve elbet Ruhumu emziren yerde bulutlar Sessiz gecelerime derin bir yurt yar atışlı Kasımdı ve kalabalıktı ... |
Kasımdı
içimde güneş tenimde kış
Herşey hasrettendi
Kasım da özlemek b/aşkaydı. ..
Nefis bir şiir. ..
Eyvallah.