DELİ GÖNÜLKim ne ister bilirsin, yaparsın gereğini Anlamazsan sorarsın, neler istediğini Çözmek kolaydır zoru, bulunur her müşküle çözüm Gönül işi öyle mi, gelmez akla izana Ne anlar mantıktan o, ne de sığar mizana. Ey gönül, deli gönül nasıl taşırım seni En zorundan işlerin bitirdim her birini Gelince sıra sana, nutkum tutuldu işte Seninle anlaşmak zor,hem de çekilmez çile. İnat etse de insanlar, zayıf bir yanları var Bulursun gelince vakti, koyarsın taşı gediğe Yanlışlara dersin dur, hayırda ortaklık kur Gönle anlatamazsın, ne hınzırdır o ne zor. Atsam desem başımdan, geriye de ben kalmam Yıllardır onun ile bir uzlaşı kuramam O der karaya ak, bense gündüze gece Yazsam destan olurdu, gönle geçmiyor hiç söz Usandım şu gönülden, göze geldik biz yine. Uçmak isterim buradan ardına Kaf Dağı`nın Sanmıyorum masal o, gönle gerçek bir rüya Hayalle karıştı sanal, gönle bu hayat banal Zümrüt`ü Anka kuşu, bineğidir gönlümün Olmasa da gerçekte, sanki bindik üstüne Doludizgin açıldık, masalsı ülkelere… Dur bir artık yavaşla, yetişemem hızına Ben bıraktım gençliği, ne sevdalar uğruna Baktım ki gönül daha pes etmiyor ne garip Hâlâ umut ediyor gelir diyor bir nasip. Dinledim her büyüğü hürmet ve saygı ile Dinlettim küçüklere edep ile akılla Sen kaldın tek geride, anlamadım dilini Konuştuğun lisanı çözemedim billahi Demişler zaten sana, deli mahlaslarıyla Bilmez imişsin yokluk, anlamasın ki tokluk Sana hürmetim var bundan, hem de en asilinden Başı eğilse bile, insanın saygısından Bir sen eğilmezmişsin, gelmezmişsin darlığa Bilmem ne kadar daha, yaşarım bu dünyada. Oğuzhan KÜLTE |
Saygılar selamlar