vuslatsoruyorsun nereye sağdırayım ellerimi yokken ellerin diye beni en savunmasız yerlerimden vuruyorsun çocuktuk sapanlarla vuruluyordu serçeler oysa ben kanatlarından öperdim tuzlu gözyaşlarım kadife tüylerini ürpertirken büyüdük acılarımızla beraber mutluluk arpa boyu yol almazken sığmaz oldu bulutlara hüzünlerimiz cümlelerimiz tutuk dilimiz peltek bilmediğimizden değil yürürken aşka bir yarayı okşar gibi ürkek ve korkarak incitmekten saçların akarken omuzlarından nehir nehir sığmaz hiçbir aynaya güzelliğin altın maskeler kapatır çocuksu tebessümünü bir gülümsesen şerbete döner ellerinde zehir iki yorgun nehiriz dağlar taşlar aşarak kavuşacak ellerimiz birleştiğimiz yerde duracak secdeye melekler beyaz bembeyaz bir elbisenin içinde değecek dudaklarım atlasına alnının ve parıldayacak iki yakamoz okyanusunda gözlerinin saracak kollarım yaralı kanatlarından donacak zaman değişecek mevsim sevdiğim çölde vaham dilde şükrüm Kerbela’da suyum ışığım kör kuyularda soluğum gün doğumum uykusuzluğum yanık türküm şahdamarımda atanım değince nefesim nefesine beni sen doğuracaksın seni ben cümle alem gül kokacak ve göklerden toprağa incecik bir yağmur boşalacak Necat Uslu Değer verip sayfama gelen Şiirimi okuyan,beğenen,favorisine alan herkese Şiirimi güne layık gören değerli seçki kuruluna Teşekkürlerimle ... |
Şiiri bir kaç defa okudum. Her defasında farklı bir lezzet ve keyif yakaladım..
Varolun usta.. şiir hakettiği yerde..
Kalbi tebriğim ve en derin saygımla