bu aralar
tropikal iklimler yaşıyorum bu aralar
çöl rüzgalarının birleştiği göz yağmurları yanaklarımın ormanlarında kıraç güz ve çiğin düştüğü yerden çamur kaldırıyor yüzüm yanaklarım sel taşkınlarına gebe beynim ölü düşler mezarlığı dudaklarım suskulara zula kelimeler yasta, korkuyorum inan ne vakit ağzımı açsam, ölü bir cümle defn oluyor yutkuma zorunlu göç yolu kadar göçüğüm bu aralar firkat mastarında silinebilir anılar umağı dikenli yollarda kan izi bırakıyor yarıklar dizlerimin ağrısında ağır zaman topal bir karıncanın hayata tutunması benimkisi ve biliyorum... hiçbir gidiş rest çekemez yaşanmışlığa insan çoğunlukla vahşi bir hayvan aşkla öptüğü boynu, nefretle kırar karşılığı olmayan çeke yazılmak gibi sevilmek bazen sevmekten daha ağır vebal ve litarütüre geçmeyen yasaklı roman gibi sır doludur bazı sevdalar aşkın kadrajında deklanşör gibiyim bu aralar ne zaman gözlerimi kırpsam, portresini çekiyorum y(h)üzünün eski çağdan kalma öfkeler birikmiş y(g)üz hatlarına üstelik gözlerin zaviyel bakıyor yüzüme ellerin ayarsız hücre mazgalı ve zaman lime çekiyor c/anıma |
Güzel bir güncel eser yazmışsınız…
Coşkulu gönlüne sağlık, kutlarım...
...........................................Selam ve saygılarla..