4
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
549
Okunma
içeri düştüğünde oyunlar
Kapısı kapanan evler
Ejderhalar
Kırmızı çizgiler
Ve
Korkular
Azaltarak büyümenin giz koynunda
Ya da
Kızgın avuçlarımın sabaha soğuyan efsununa
Kendime seçilmişe ruhumu göçüp
Yeniden doğuma koklamalıyım
Şu denizin tuzunu..
Kaç tarih daha geçerse geçsin
Masalı sinmiş pencere göğsüm
Kulesinden
Nehirlere kadar uzanan
Ne kadar varsam
Kendim için suladığım tohumun yaşını uzuyorum
Tekmeleyip kapıları hayatın çarkında
Sana geliyorum..
Devam ediyorum içimden dışıma
Parçalayarak ve çoğaltarak
Yürümeyi..
Bir yerdeyiz
Kırıldığımızda değişen bir yerlere
Bilye yaşında çocuğu hayallerimin rengiyle süsleyip
Ayakları sallanan gölgeleri aklıma geçirip
Kanat takmak var ya baharlara..
Uzun bir yol gibi saçlarımı tara sevgilim
Yağmura,güneşe ve her zamana
ikiZ yalnızlığı kullanarak karanlığı yırtıyorum
Bir secdede..
Kendimi arayan denizim
Ruhunun köpüğünde..
Erbabı değilim bu sokakların
Hep bir asılan ağaçlar
Parmaklarını saydığım kaç dal parçası düşlerin
Yalnayak fırlayıp umudun tetiğine
Kıyamet kadar gökyüzü kuruyorum
Bütün duvarları yıksam ne olur.
içeri
Daha da içeri.
Çatallanan susmaların şairidir ellerin
Ellerin ki
Çıksın suretler
Ve gelsin bir çocuk pencereme
Üşüyor
Üşüyoruz
Kıvrılan Islığın telaşında yaralı kuşlar gibi
Ağır aksak adımlara gülmemeli yollar
Biraz daha büyümeli
Olgunluğa erişen münzevi sukuta
Ki,
Yazgısında saklı şehir ve
Aşk..
içeriye düştü rüzgar
Rüzgarlardan daha güçlüyüz sevgilim
Aldırma tara saçlarımı
...
5.0
100% (10)