Ve ben..Vakit geceyarısını çoktan geçti Duvarlara çarptı zelzele Kıyamet mi hayır Mesela aklımın bulutlarında yağmur Uzun soluklu dize ikindi bacağı odamın Bahçesine.. Serseri düş kokusu ellerimde dans Şiir ve gece Güllerin tomurcuğunda kaç gece varsa õpülesi Dudaklarımdan söz alıp yıkılıyor Delimtrak sessizliğe Sessizliğin ayakları ki yalnızlığın iliklerine karışan Hiişşt diyorum şehre Çocuklar uyanmadan çıkalım Merdivenleri.. Kapadığımda gözkapaklarımı Derinleşen göğün ağzıyla yankılanıyor sesim Bazen uğuldayan ıslaklık Bazen çöl gibi yanan toprak Ne bulduysam işte kendime çekilen -gõzlerimin içinde kuyular rüzgarsız renk- Uykusuzluğumun uykusu ki Pek rastlanmıyor burda başka fotoğrafa Herşey apaçık Mevsiminden önce sayıklıyan ağaçlar bile Gizliliğini bırakırken karanlığa Alnımın uçurumunda bakışlarım Göğün çeşmesi.. Yüzen gemiler gördüm Uzaktan beklemenin çiçekli pencereleri Kaç geceden ay ayaktaysa Güneşli güne Ve ben Gece yeşili bir kıyı konakladığım Perdenin önünde.. |
Şiirin içine bir yerlerden girip hissediyoruz
Daha ötesi yaşıyoruz ve tema ile özdeşiyoruz.
Her şiir bu duyguyu yaşatmıyor elbette
Şiirlerini bir yerlerinden tutabiliyorum
Ama
Nedense bu şiir farklı yaşadım
Daha fazla duygu sarmalı
Biraz da şefkat yumağı.
13 yıldır aynı sayfalarda yaşadık
Ne yazik ki! yeni keşfediyorum şiirlerinizi.
Sevgilerimle