KaranlıkOkunmuş günler üzerine Bütün bu yazılanları unut/ma Çocukluğumuzun resmini Sevince ayaklarımın gülümseyen çizgisini Susmanın da konuşmak olduğu ibadetini Bir kez ,bir kez daha unutma Denize taş atan hayalin kızıl saçları soluyor Birimizden biri herşeyi söylemeliydi,dedi Ve saksı kocamandı geçen mevsimlere inat Ben ki O sokağı binlerce kez geçtim arkamda insanlarla Nasıl ağıda bulandıysa bükülüş Her akşam bir nehir dolaşıp durdu ruhumu Düş dudağının söz odalarına sürůlü Penceresiydi yalnızlık H/ecesinde boğulan yolculuğun isli saatleri Yağmur nağmeleriyle Islanır Özlemleri ikna eden liman olsaydı şayet Gölgeler uzakta kalırdı Gölgeler ki yanıbaşımızda Karanlığı korkularla sevmiyordum Bu yüzden dokunuyordum ışığa Peki Umudun umduğu sır hüznü Gözyaşı üzümü.. Ahh inancın şaraplaşmış öyküsü Renk çığlığı bahçelerin atılan oklarıyla Yeşili koruyorum Susayan tohumları Hala oradayım Hala buradayım Hala hiçbir yerde Boğazıma kadar dolan testi Gece ve ay’ın olmayacak ötesi Karanlığım ben. Ruhumun bana ettiği rüyalar Kaderin nefesinden boşar mı beni bilmiyorum Kendimi kendi içimde öldürüyorum Gözlerimde uzun karanlık Kafesinde çırpınan kuş serenadı Kızıl gök.. Bir yalan daha doğur bana Bir yalan daha Doğru olsun güz yaşımın vakti Şair değilim fakat Bir kez daha yazıyorum Aklımın yorğunluğundaki ağır taşı Titreyen parmaklarıma Yollara bakmaktan ve çokça kırmızı kokmaktan mı kırıldı Sesimin kanatları Ki bu sana iyilik Bu bana ölümdü Dilinin uyuşmuş közünü yıldırırken Arzuhallerimin halsiz kılıçları gün ışıması Hangi şerbetin tasında olgunlaştı da ruhum Böyle,böyle yalnızlık koktu tenim Anlatın bana Bana yeryüzündeki evleri değil Papatyaları anlatın Bir kez,bir kez daha gül’ün kanamasına kanayım Anlatın bana Karanlığım ben. |
kutlu olsun…
Şiir şahane bir duygu şelalesi ...
............................................... Saygı ve selamlar..