Sende kaldımBöyle uyanmak istemezdim Giden atlara bakarak yolcuların.. Göğsümün kıyametinden su yürüyor nefesine/ Nefeslediğin her canlı gibi Yaprak gibi Dal gibi.. Kırılan baharın üşüşen çiçek tozları yüzüme yağıyor Kimsesizliğimden giden kuşlar gibi kapılıyorum Aramızda kalan mavi doğumlara.. Onlar, Ölümün sesini alıp gittiler Yol usulca penceremden kayarken Sonuna vardığım gecelerin Umudun diriliş olduğunu bildim Toprağında.. Düş dudaklı denizin kanatlarıyla yürüyorum Eğe’yi Duvarlarına çevirdiğimde gözlerini iki küçük çocuktuk biz Sen saklanmayı Ben ebelemeyi Severdim.. Susuzlukta büyüdü saatler Şiir yazmayı kaleminle öğrendim Yoksa bilmezdim bu denli içli dökülmeyi... Sende kaldım Seninle yan yana Her kelimeye muhtaç Parmakuçlarındaki.. Oysa hala uslu bir çocuğum Atlarının yelesiyle özgürce uçtuğum Sevgilim... |
Bambaşka bir kimlik, bambaşka bir karakter, bambaşka ve şaşılacak huzur dolu bir yaşam...
Evet,evet hepsi mümkün!
Günlerdir bu ve benzeri düşünceler içinde, raflardaki kitaplarıma yöneldim.
Çok olmuştur, tamamlayamadığım kitaplarımın kaldığım sayfaları arasında karşılaştığım sözlerin ruhuma şifa gibi işleyivermesi...
Her ne zaman böyle ruhum daralsa muhakkak kitaplarıma kaçarım!
Onlardan biri mutlaka yardımıma koşar ve yüreğimi ferahlatıverir!
“ Geçmiş ve gelecek sadece bizim belleğimizde mevcuttur.
Oysa şimdiki zaman, zamanın ötesindedir. Şimdiki zaman sonsuzluk’tur.
Bugünü etkileyen geçmiş hayatında yaptıkların değildir.
Asıl bugün yaptıkların geçmişte yapılanları telâfi eder ve mantıken de geleceği değiştirir. “
Paulo Coelho’nun "Elif" kitanbında bu cümlelerden sonra fazla ilerlememişim...
Ben “doğru” dedim kendi kendime...
Peki ya siz?
Kaldığımız yerden devam mı?
Tebrikler bu güzel yolculuğa...
Nicelerine inşaAllah...