ÖLÜM BORSASIŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Çok şiir geçti üzerimden hatırlayamadınız beni değil mi:)
Mevsim kasvetli hava sıcak mı sıcak Boğazım düğüm düğüm sokak dolusu ıssızlık içiyorum. Öyle dalgınım ki; yalnızlığımı evde unutuyorum. ’Yazmalısın ’diyen temenni dolu sese onmaz bir telaşla kulak veriyorum. Yeniden bulmuş gibi yaşamı bir celsede sobeliyorum. Biliyorum ki hayat; saklanma şansım yok bir daha arkana. Önceyi yükleyip sonrayı boşaltınca. Kırlangıçlar havalanıyor saçlarımda kalbimin sireniyle yan yana... Güneş kokan yorgun ellerimle Toz kaçmış şiirlerin gözünü ovalıyorum. Durmadan düşlerimi biçen geceyi siyaha bağışlıyorum. Eriyor dağın eteğindeki karlar yar ile yaram arasındaki kabuğu kaldırıp beni üzeni af ediyorum. İnce bir keder hüzün ipeği ile ördükçe zamanı Örselendikçe özlemim ayak sesleriyle. Can kırığı yansımalarından saydam unutkanlıklara el sallıyorum. Kırkbir soruda bir doğru aradıkça Ritmini tutturamadığım bir şarkının dudaklarında ölüyorum. Bir şiir ki; Parmak uçlarımdan yolculuğa çıkıp Uzun uzun yürüyor kısa kısa dinleniyorum. Hüznümün güvertesinden yine kendime sızıyorum. Islık makamında ışıkla gölgemi eşitliyorum Yalnızlığın atlarıyla lacivert denizleri geçiyorum İlk defa kadere aldırmıyor ölüm borsasında dans ediyorum. Edebiyat defteri seçki kuruna,beğeni ve yorumlarıyla şiirime katkıda bulunan tüm dost kalemlere,ayrıca Algin’e teşekkür ediyor saygı ve sevgilerimi sunuyorum efendim. |