ANKAEy aşkın mihracesi Arzunun pelür menekşesi Kusursuz yalnızlığın bekleyişi Sana kış uzaklara bahar mı gelmiş. Dinle içinin sesini kısa saçlı radyoda. Kundaklandıkça sözcükler dudaklarında Batır karmaşanın cevaplarını suya. Kır düş dünyasının kanatlarını gidip geldikçe kara kuşlar havada. Çiçek açsın kafandaki delilikler mecaz aşkları şiirlerle yıka Yüzsün kahkahaların serbest, sırtüstü kelebek sitillerde. Umudu işle inceden inceye dünyaya gerilen ’Ben’parçasında. Şüphe yok ki; Sen vaktin Ankasısın Bir Kafka öyküsünde kırmızı masalsın Kurtarılmış bölge ilan ederken içini Sığındığın ‘merhaba’ları ‘hoşça kal’lar sobeledikçe Küllerinden yeniden var olansın. Hadi kalk..! Karpuzdan kayıklar yap güneş yüklü bulutlar şenlensin. Taş plaklarda okunan hayat ıslak saatlere yol versin..! |