Yüzünden düşenyüzünden düşen bin parçanın birinde ben yılkı atlar ararım özgürlüğünde semirmiş çaresizliği tükenmiş insanlar ocak başında düşler kuran hayali gerçekleşmiş an başı dik sonuna dek gidişin dur durak bilmeyen bilge avaz yolu kesilmeyen üfürükçüler değil bilgin tersten okunmayan kitap yüzünden düşen kin değil sevgi gül kokulu duruşu kırmazken elleri ayırırken sapla samanı birbirinden düzlerken eğri bakışını günlerin geçilmiş olsun isterim güzelliğin sıratından sanat ışığı durdursun güneşin savsaklamasını yeni çıkmış gibi ayaktan çarık, giyinsin önce yılların tüketilmiş dostluğunu, durmasın yüzünden düşen parçalar parçalarken bastığın yeri kızarmayı bilsin yüzün şafaktan önce kalk sırmalı kaftanını çıkar üzerinden parçala altın koltuğunu umutsuzluktan yüreği kanayan halkına bak su yolunda gitmiyor yerinde değil dağ!.. 24. 07. 2018 / Nazik Gülünay |