Uyumadımuyumadım hiç dedim bir ara dünya gözlerini açtı sanki yağmur adımları bulutumda dolaştı ışıklar sızdı gökyüzümden odama acayip duruşu değişti nesnelerin bile bir can neler yapar düşünün eline geçirse doğurgan bir günü üstesinden gelir yüzlerdeki hüznün sonra acının köpeği rahatsız eden çocuğun. bilseler uyanmayı milletvekili yemini gibi değil ama içten bir sıçrayışla dağda koyun güden okuyan gencin yanına sen mi uyardın beni yoksa daha uykuya dalmadan bir temmuz ayında belki çocuklarım yanımda yürürken gülümse çiçeği verdin elime sonra yolunda açan sevgi saat çiçeği düşündüm nasıl geçilir önünden kıvrılıp akarken zaman suratı asık giderken geçmiş anladın oturup kalınmaz gittikçe "yüzünde harman savrulur kavurga kavrulur" dedikleri gibi eski adamların uyumadım bir işe yarar belki taş bile uyanır.. 07. 07. 2018 / Nazik Gülünay |