ikindi durağı
akrebi kovalayan yelkovona takılınca gözüm
zamanın ipine serilmiş düşüncelere dalıp gitti aklım gün arası duygusallığın melankolik rüzgarından sonra ikindi durağına sağanak yağdı kelimeler bağışla, bakışlarım nemli, ruhum ıslak ve seni özlemekten geliyorum sahi saat kaç? beyaz gecelerin siyahına şimdiden perde aralıyorum hiç kimseye anlatamadığım genzimdeki acıya sarılıp soluma düşen cemre’yi toprağa veriyorum ve sığ akan sulara dalıp gidesim var bu diyardan ölmeye mi, yaşamaya mı geç kaldım anlayamıyorum günlük telaşların içinde seyyah olup akarken zamana kendi sessizliğimin dibine çekiliyorum usulca beşerin en şaşkın haliyim kendi iç aynamda ve nefsimin girdabında süzülürken ruhum maktul-u faili sen olan menzile üryan koşuyorum… |