Zul
Ab-ı hayat ne zordur aşk-ı beşer olunca
Zecrinde boğulursun varamadan murada Evirip çevirsen de sığmıyor ki kabına İnsanoğlu acayip, kapılma rüzgarına Bülbülü yaralayan gül dikeni gibisin Yusuf’u karalayan Züleyha in-i misin Söyle mabude güzel can egmacın nerede Arzu halden geçerek aşka kefen giydirme Cem eyledik hüznü, huzur ayazda kaldı Tükettik güzelliği gam-ı payitaht olduk Zul evelden gelince kelam-ı nara düştük Recm ettik duyguları ahvalden beri kaldık Cihan ne derin çukur düşen kalkmaz yerinden Yolcunun aklı ermez hancının kudretine Zeykerde had almamış kul zal olur nefsine Gayrı medet bekleme firak ol ülfetine Fecr-i kâzib misali dik çıkınca günahta Sâdık olmak namümkün bu garip yolculukta Kuy oyuğu açınca gövdenin yamacında Fert nafile çırpınır son viraja varınca. |
Kalemin susmasın
_________________________Selamlar