TURKUAZ BİR YALNIZLIK
yeşerdi badem ağacı
evler ve ağaçlar ilkyazın ilk düşünde sesindeki tını suskunluğa yakın yağmurda yıkanan bahar dallarıyla gel kuşun anlamı kanatlarındaki özgürlükte suyun anlamı üzerine salınan salkımsöğütte onulmaz acıları yaşama çeviren bir alışkanlıkla yeşerdi badem ağacı sesinin tınısında sığınak geçitler yağmurda yıkanan badem çiçekleriyle gel herkes berceste mısrasını arıyordu kayıp bir şehirde iznik çinilerine düşen turkuaz bir yalnızlığı yeşerdi badem ağacı uzak bir bozkırda sesinin tınısında baharın mahrem kokan resmi geçidi yağmur kokan dumlu bir pınarda aradım gözlerini porselen bir kahve takımında uzayıp giden gemiler ve laleler sararan mevsimlere düşen giyinip kuşanılmayan ah o ilkyaz iznik çinilerine söylenmemiş aşkın güzelliği yağmur kokulu bir sabahta hafif maviye kaçan güzelliğin sevda bir karo sanatı desen desen kavuşmalar bekleyen buğulu bir pencereye yansıyor çinilerdeki son hüznün göğsünde tomurcuklanan çiçeklerle geliyor iznike bahar turkuaz çinilere düşer iyilik cömertlik paslanmış bir ışık yüzün sulara düşen kuş çığlıklarıyla dolu bir gölden geçiyoruz öylece serçelerin sevgiyi bahar çiçekleriyle bölüştüğü sabahlarla gel bir kuşluk vaktiydi gözlerine baktığımda bahardı iyilikti cömertlikti sevmek eğil bak nehirlere nehirlerin mavi gözlerinde turkuaz bir yalnızlık Ömriye KARATAŞ 26.03.2018 |
Turkuaz mavisinde umut çığlıkları
Beğenimle
Saygıyla