GÜL KOKLUYOR FATİH KÜLLİYELERDE

Dersaadetten aldık hüzünlerimizi
Gül kokluyor fatih oryantal tablolarda
Harem ağaları kanatlı pegasuslar
Kozmik bağımı koparıyor evrenden

Hüzün bir ritueldir tohum gibi saçılan

Seni ararım palmet motiflerde
Nar tomurcuk kozalak ve hayat ağaçlarında
Şamanım sensin ey sevgili
Ateş yakan sensin bu kalbe
Semboller imgeler simgeler

İnsan dişlisi bu bozuldu mu bir makine gibi
Trumtaklasiyor nihayetinde
Klanlar mağaralar toplumlar

Bronz çağından bu yana savaşır kimimiz
Kimi Zeus adına kimi fırtına tanrısı teşup için
Kimi günah çıkarır carmihlarda kimi fetheder büyük Asya’yı
Panteonlarda adaklar adar kimi kibelesine
Kimi kudüsü gül suyuyla yıkar kimi
Kimi Ayasofya da kılıç kuşanır

Tel Braktaki göz tapınağı gözyaşı döküyor
Kentin en yüksek tepelerinden
Herşeyi bilen herşeyi bilen o güç adına
Pişmiş topraktan yapılmış çömleklerde çömce gelin buğday pişiriyor
Yağmur yağacak hitit ülkesine
Fırtına tanrısı teşup öfkeleniyor artık küresel iklim krizine
Tohumlar filizlenmiyor artık
Tapınakların ekinokslarinda nevruz
Eski ön asyaya bahar gelmiş

Bitsin bu göç kıtlık salgın doğal afetler

Büyük İskender yeniden çıksın büyük asya seferine
Barış guvercinleriyle dolsun avlular
Göz tapınağı barış için gözyaşı döküyor
Yeniden gelsin Alp Arslan Anadolu’ya
Yeniden kılıç kuşansın fatih ayasofyada
Yeniden kuşansın maviyi kalpaklı süvari sakaryada

Anadolu’ya bereketli hilale
İyilik sağlık selamet gelsin
Gül kokluyor fatih hünkar çayırında
Kâh Midas anitiyim kâh Anibal gurbetin sadak uclarında
Korsan gemilerimi batırdı barbaroslar
Sürgünüm cemler gibi can kafesinde
Kâh fırtına tanrısı teşup Palmet motiflerde nar saçarım şiir diye

Su kemerleri kaleler
Masalsı saraylar
Rölyeflerde
Kareografik dansı kuguların harem kadınlarının
Ey kalbim ben senden geçici ikametler istemedim
Yurdum dört başı mamur anaları ağıtlı anadoludur

Tarımsal ayin için çıkamıyorum üzüm hasadına
İklim krizi salgın doğal afet sel yangın
Ben artık sarayda ağıtlı hatun

Hüzün bir ritüeldir tohum gibi saçılan

Yakılmış hüzünlerle bir defne dalı uzatıyorum antakyaya
Büyük İskender gibi Gavgemeladan İssostan
Yeniden döneriz sana...
Beyaz güvercinler şehri ANTAKYA

Şiir Ömriye Karataş