Küs Kuşu
Çiçeği kötülemişler,
Rüzgara yaprağını çiğnetmişler, Suyu yatırıp en uzak türkülere Yağmurunu, kuşunu, Hiç acımadan, hiç acımadan Karanlığa dizmişler! Denizi incitmişler Küstürmüşler gideni; rıhtımında müphem bakışlar mezarlığı Sebebini de vurmuşlar bu şehrin yalnızlığının El sallayanlar şizofren bir uygarlık Susanlar aklıselim bir melodi Ve ağlayanlar ne muhteşem bir sızı, Kalbimin ortasında kanamış bir siste. Gözyaşlarıyla arındırmaya çalışıyor denizi, nafile Şairin yalnızlığını hırpalayan yaşam telaşı Nafile bir gülüş, tırnağını kırıyor düşümde Ve kalemini, ve kağıdını, ve sözünü umudun Ve yüzünü, ince ince dökülen göğün küs kuşunu Yusuf’un kuyusuna zincirlemişler! Koptu ateşin üşüyen yanından kor Bir ince ağrıdır almış başımı gidiyor Yüzümde geçmişin alengirli sisi, gözlerimde acı bir dalgınlık Sesime yırtık pırtık bir eskimişlik giydirmiş Suskunluğumdaki ferfecir umur Ve kirletilmiş şiirin gözyaşı defteri, Kaossuz bir hikayeye başlarken Pencerem kırılmış, yastığımda gecenin kadife kuyusu. Acıyı kötülemişler, yetinmeyi incitmişler Düş dökmüşler ölülerin çatlamış bakışlarına Beni ne çok üzmüşler; kalbimde ısırgan bir sükun Dudağımda bir çiçeğin sonbaharını taşıyorum Kavgaları yatıştırıp kanlı bir tesbihle Nankör bir teşbihle ruhumu süngülüyorum Ne yapıp etmişler, kirletmişler sözü, özü, közü Beni sakin bir gülüşe çürütmüşler. Nedim KARDAŞ |
Tek kelimeyle çok mükemmeldi dizeler...
Beğenerek ve severek okudum…
...................................... Saygı ve Selamlar..