Montesquieu halt etmiş
Kimse bir aşığı tek şahit ile
ölüme gönderme hakkından vazgeçmiyor
Kimi bir kelime seçerek yapıyor bunu
kurşun yerine
Kimi birkaç mimik ile
Anlaşılmayı beklerken ne lanet bir son !
Suçum maskelediğim hüznümü
dilime sürmek
Garanti olsun diye çapraz ateş
ki kurşunlar zaten aç köpek
İster hedefe odaklı
ister kör … Nafile !
Gelip buluyorlar
Hayallerim bu yüzden erken ölüyorlar

Kaderden korkanlar
beni uydurdukları masalların
finaline sürüyorlar
- sürgün … noktanın gerisine -
Anlamıyorum bir insan hem cellat olup
hem nasıl rüya dökebilir
gecenin eteğine

Noktanın gerisindeyim … Sürgünde
Son dileğimi dökemeden dilimden
günlerdir çürüyorum
Golgotha’dayım sanki ve yanımda İsa
Teselli ediyor beni
“ Her kuyu açılır sanma
Yusuf’un kaderine
Bazıları ölümcüldür
Görüyorsun işte ! “
Bir anda İbrahim’in sofrasına düşüyorum
“ Yesene ! “ diyor “ Yesene ! “
“ Kendi karmaşasını namluya sürüp sevgili
kafana sıkmanı istemeden önce “
“Beni de al ! ” diyorum “ Beni de al yanına !”
“Birlikte atılalım şu lanet ateşe “
Gülüyor …

Noktanın gerisindeyim … Sürgünde
Artık biliyorum
Nokta zamanın suratsız mezarcısı
Şairi koynunda diri diri gömenlerin
toprak kokan yardımcısı
Mezar demişken …
Münker Nekir anlamasa da aşktan
Ne gam !
Hedef kutsal döllenmeyle
tanrı doğurmak olunca
Var mı gece yarılarında
kimin koynunda tapındığını umursayan ?
Anla !
Kağıttan adamların oltası hep hazırdır
yutmaya meyilli tanrıçalar oldukça
Herkes kendini haklı çıkaracak bir soytarı
isterse bulur
Soytarıların cepleri çoktur
ve içleri
aslı yalan
ama iyi hissettiren bilyelerle doludur

Noktanın gerisindeyim … Sürgünde
İçim dışım izmarit ile sevişen aşıklarla dolu
senkronizasyonu bozuk bir halde


Özgür SARAÇ / Râzı
07032018Denizli