Zamanzaman alabildiğine çalışıyor durmadan katmış önüne arkasına rüzgârında savurduğu her şeyi bir durulsa diye bakıyor dönencede kendi külünde kavrulan, yaşayanlar bir gül açsa aniden kar denizinin ortasında bir de kül kedisi sinderella’nın göğsünde. kabağa dönmese altındaki araba geri dönmez zaman insan tekerlekleri döner ölü kokuları yayarak ortama önümüze bakınca görmek isteriz hayatı en güzel giysileriyle bir baloda dans ederce isteriz sevgili kollarına alsın döndürsün bizi yolunda akan ırmağın gün doğumuna dikenli teller aşarak yurdunu terk etmeyen çocukların annelerin yaşadığı yerlere önceyi sonrayı şimdiyi koyalım yerli yerine ilkin aşsın herkes kendini bıraksın savrulmayı başı boş esen rüzgârda. bu ölüm kokularına alışamıyoruz.. 16. 02. 2018 / Nazik Gülünay |