duvara karşı yüzler
duvara karşı yüzler gördüm. isli
lambadan çıkan dumanların ardında, yitik suretler gördüm diyorum; size, sizi anlatacağım diyorum: beni anlatır gibi biraz. yokluğuma karışırken sesimin kokusu, size ses vereceğim diyorum, kendi sesinizden... duvara karşı yüzler gördüm; yüzler gördüm yüzer gibi bilinmezliklerde. kendinden kaçak yüzler gördüm, yüzlerini en çok kendi yüzüne dönmüş beyhûde. gece neleri anlatır bilinmez / ama en çok bilindik yanlarıyla müsemmâ, bir garîb hüzündür vuran en ağır yanlarıyla size hüznü(-mü) anlatacağım diyorum, hüznünüzü deşifre eder gibi. duvara karşı yüzler gördüm; sürgüne kayan hayatın yanlarında yolcu. terkeylemiş herşeyi postuna bürünmüş, nice dervişler gördüm el-hâk. sesine kaç ses katmış /ve/ kalabalıklarına, kaç kalabalık katmış sûfîler gördüm; diyorum ya, gördüm: görmediniz belki de, ne sesleri benzedi sesinize; ne de şehriniz benzedi dervişân şehirlerine... yüzler gördüm duvara karşı. karşı duvarda yüzler gördüm; bana karşı, benden uzak: her şeye yakın ve herşeyden kaçkın. bakışlar gördüm gözlerinizin içine bakan. sesime karıştı sesleri, duymadınız. şehirleri şehrime karıştı, gezmediniz. ne kadar anladıysanız, o kadar anlamadınız. âh; yokluğunuza karıştı sesimin yankısı. ne kadar yok olduysam, varlığınızdan bildim. sürgün bir kenti anlatırken; duvara karşı yüzler gördüm baştan ayağa anlam. ’düş bin gece masalı’ gibi şehrim; hangi masal, hangi duvarda kaybolurum; ne bilirsiniz... 12.mayıs.2007 mustafa nazif fotoğraf: mustafa nazif, "isyan". |
gördüm yüzer gibi bilinmezliklerde.
kendinden kaçak yüzler gördüm, yüzlerini
en çok kendi yüzüne dönmüş beyhûde.
gece neleri anlatır bilinmez / ama
en çok bilindik yanlarıyla müsemmâ, bir
garîb hüzündür vuran en ağır yanlarıyla
size hüznü(-mü) anlatacağım diyorum,
hüznünüzü deşifre eder gibi.
kelimeler yetersiz kaldığında paniğe kapılırım hep
korkarım, anlatamamaktan
işte şimdi anlatamamaktan korkuyorum...
hissettiklerimi...
yüreğinize sağlık.