topla sesini rüzgaryüzü olmalı insanın aşka benzeyen yağmurlar bu gece ruhuma rehin eski pencerelerin boşaldığı takvimden topla sesini rüzgar -uyuyacağım- bir kan akıyor bir deniz suskunluğun ve nedensiz ölümlerin kıyameti toprak kokusu değil iklimin gece içinde sevişmeler günün teninde yara kaybolan kente dönüyor adım küçük çocuklar ve zamanın ağrısına saklanan düşler -dağılıyoruz- -istersen kalk! gidelim buradan- acılar birikince gözlerine ağacın dibine çökmüş uçurum nasıl gözüküyor ansızın uyanan inançlar dökülmüş/ incitilmiş aydınlıklar -sevinçlere ölü doğan bebekler- sahi hiç sevdam olmadı benim gözlerimin benimle başlamadığı kır`ları yok yeşili yok ülkemin. ahh... uykumda öpüyorum seni boşluğa düşen yalnızlığın korkusunda kendimi özlüyorum en çok yeniden başlamalı hayat denizlerin ve kıyıların çekmediği yüzü olmalı birazdan yine yarın olacak gün geçecek aşk üşüyecek yüzün olmalı kalbindeyim demeli biliyor musun Anne! terkettiğim yere hiç dönmedim - öldü sanıyorlar- bilmiyorum yalnızlık kaç kez kalbimi vurdu suyla. |
"kendimi özlüyorum en çok"
-------çocuklugumdaki...
cok güzeldi...
sevgimle