mucizefelek şamarını attı döndürdü döndürdü beni aşka fırlattı. ipine tutundum yaralı çocuğun odalara bükülüşü gibi başımı eğdim avuç içlerine gecenin tıkırtısında ırmaklar ak/tı yüzümden/yüzüne... gözyaşımı siler misin? masum günceye oya/larken mavi kıvrımlı hayalleri kalbin sözcük demetinde insana benziyorum tutuklu savaşlarda bir dirhem yürekti içim. saatin dibinde bana susan/ bana giden. güldüğünde dışarıda eksilen aydınlık tenim değmesin diye karanlığa kayboldum. saymazsak gövdemi... ve cüssem hayata sandık kara/deniz ken, -dünyam olmalıydı benim de- ilkin ağaçları sevdim üstelik yaprağı kımıldamazken izinsiz göklerden. daha sonra yuvalarında yumurtaları uzandıkça/uzadım doğaya sarmaşık dal gibi en kaybetmediğim yüzüm buydu rüzgar silse de hep doğuracaktı çocuklarını. -şimdi papatyayla konuşuyorum gölgende- minnacık an/da adımları hecelendi yolumun yoluna düştüm. en yalnız yanımda kalabalık tezeklerini dökerken çığlığıma nasıldı gözlerimin rengi -biliyor musun- buluta bulanmış hallerde hüzün yağışı ki,çıkmaz sokaklar öldürmüyordu beni gitmek istiyordum bir yalnızlık ok/undan gidemedim feleğin şamarından. ne tatlı uykudan uyandım şiiri örtü yapınca üzerime. bir saatte bir ömrü yaşamak gibi mucize. kaç yaşındayım ney`in sesinde sen çalıyorlar. hayır, rüya değil bu duvarı yoktu gözümün incinmişti sesi duydu! Allah şahit. büyüdükçe büyüdü göz bebeklerim tentenesi üzerine sarılı ruhun beşiğinde hayat çizgimi bu gece melekler salladı (avuç içlerinde tuttuğun herşeyin/herşeyim ki) dedi. gülümsedi yıldızlar sendeki beni sevdim sen kadar. |
Bu yeni yazdığım sözüm harika şiirine hediyemdir her hakkı üstadım size aittir,,,selamlar