Vedaya vurulan mendiller
vedaya vurulan mendiller
ağlıyor şimdi bir tren garında birinci derecede yandı tenim kalbimse üçüncü derece çok kanamalı geçiyor sensizlik kahırların kapımı çalmadığı an yok nöbetçi ayrılıklar mühür vurmuş sökülmeyen inatlardan bu ömrümün baharına geçtiğim en ıssız yoldu kapısını çaldığım ömür açtığında kapıyı günahsız acısız bir bedende bir kelebek edasında gezerdi ruhum acil aşk lazım değildi anne şefkati lazımdı bize önce ama biz yine büyüdük dertler büyüdü bizimle yüreğimize ekilen aşk filizleri dallandı çiçek açtı derken yarı ömrü geçmeden vurdu hazan bana vurduğu gibi çıkarsız düşlerdi oysa beni çağıran bu uğurda duygularımdı yara alan onun sevdasıydı yüreğimde ateşten su çağlatan elbet bir bedeli olmalı bu kadar acının kanamalı bir kalpten akan kanlar bir yol çizer akışır bir bilinmezliğin içine gıptayla gezer bakışlarım çocukluğumun geçtiği yollardan derin bir acı sarar yeniden sarsar duygularımı uyanır içimdeki çocuk yayılır bedenime sızıları çağırır kollarını iki yana açıp ben ram olurum çaresiz içimdeki o çocuk bana ağlayıp yalvarırken sallanır ardında duraksamadan benim gibi yıpranmış halleriyle vedaya vurulan mendiller Hülyanna |
Kutlarım…
Çok çok beğendim….
……………………………………Saygı ve Selamlar…