durduk mavi dumanlı dağ gibi suskun toprağa tohum suya çöken kum ve uyku da bebekler gibi gülüm
birdenbire irkilirken saf yüreğimiz
aynı mezarı kazıp ayrı tel den çalan kefensiz ölüler gibi harami uykularımız hüzünbaz iki meczup gibi cansız duygularımız
aynı hane de iki yabancı gibi gözlerimize ilgisiz davranırız mutfağa karşılıklı geçerken birbirini fark etmez omuzlarımız aynı hücrede iki mahkûm gibi kapalı ve tehlikeli korkularımız
durduk fidan olduk bağban olduk gece ay karasına vurulduk kendi sevdamızdan yorulduk
karınca yürüyüşünü duymuyorduk
paylaşımsız dünya da kendi iç savaşımız yenilmiş düşman gibi çaresizdi gözlerimiz mermisiz silahın namlusu umarsız sözlerimiz
ıslanırken aynı yağmur da ayrı düşer n/isyan mevsimlerimiz birimiz diken olur birimiz gül yitip gider en güzel düşlerimiz kalabalık caddeler de iki ıslak suskun kedi gibi yürür gideriz
durduk düşlerimizin tortusu acısı ağıtların tortusu öfkenin ve umudun korkusu
büyüdük notaları uçuşurken klasik gitarın şarkılar bahanemiz ansızın ağlamaya hazırız yemin etsek de tutulmaz umarsız gözyaşlarımız
yakamozları oynaş oynaş denizin dalgasına gömülürken elimiz kurusa da avuçların da kalan tuzu yalar yutar çatal yılan dilimiz bedenlerimiz birbirine dokunsa ateşi ar ruhsal işkence de tenimiz
durduk kendi parıltımız da karanlığı dinledik ki sırtımız da kendi yüklerimiz
dönüyor üstümüz de ebabil kuşları
ve şimdi istasyonları bombalanmış bir hayatın üstümüzden çekip geçen mavi tiren acılarımız hiç kavuşmaz iki ayrı ray gibi uzar bizim sevdamız
aslında gerçeği sevmeyiz de hayallerin gerçek olmasını dileriz yazılamayacak kadar karanlığa gömülür gelecek zamanını sileriz ne ben senin gözündeyim ne de sen gözüm, haykırır mısralarımız...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
n/isyan... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
n/isyan... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ 1944 yılında Gazianteb'in İslahiye İlçesinin Fevzipaşa Bucağına bağlı Kozdere köyünde doğdu. İlkokulu dördüncü sınıfa kadar köyünde, dördüncü ve beşinci sınıfları İslahiye Merkez Cumhuriyet İlkokulunda, ortaokulu İslahiye Ortaokulu'nda okudu. Liseyi ise Gaziantep Lisesi, Afyonkarahisar Lisesi ve Adana Erkek Lisesinde okudu. Yüksek öğrenimini Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde tamamladı. Adana Devlet Su İşleri 6. Bölğe Müdürlüğü'nde 30 yıl Devlet memuru olarak görev yaptıktan sonra emekli oldu. Evli ve dört evlat babasıdır. 40 yıl Adana’da yaşadıktan sonra; 2002 yılından bu yana İstanbul'da ikamet etmektedir. Küçük yaşlardan beri şiirle ve müzikle uğraşmakta, 23 adet basılı eseri bir o kadar da bestelenmiş güfteleri yanı sıra besteleri bulunmaktadır. 1992 yılından beri Ozan Dergisi'nin sahibi ve Sanat Yönetmenliğini sürdürmektedir.
NOT: İstemeyen silebilir...
MUSADE EDERSENİZ KENDİMİ TANITAYIM............................... Saygı ve Selamlar.
aynı hane de iki yabancı gibi birbirimize ilgisiz davranırız mutfağa karşılıklı geçerken birbirini fark etmez omuzlarımız aynı hücrede iki mahkûm gibi kapalı ve tehlikeli korkularımız
HARİKA EMEĞİNİZİ GÖNÜLDEN KUTLUYORUM
Yüreğine Emeğine Sağlık
Selam Saygı Sevgi Sabır ve Dua ile... ALLAH C.C Emanet ol.
Hayat bir masal ve her masalın kahramanları var bu kahramanlar ve hikayesi o kadar tanıdık ki ..Benim günümün şiiriydi .. Tren hiç makas değişmedi ..! Yüreğinize sağlık hocam..
Hayatın gerçeklerini ne güzel dile getirmissiniz dost. İnsanın sevgiden bile yoruldugu bu dünya çok da acımasız. Hatasizlik uğruna ziyan olan ömürler var. Harika bir gönül sesiydi şiir. Yürekten Kutlarım dost.
olağanüstü güzellikte bir anlatımı var şiirin...hiç serbest şiir yazmadım lakin ilk olarak hayran kaldığım bir mensur şiirdi okuduğum. bence kendi tarzında günümün şiiri bu...keyif aldım okumaktan. tebrikler ve saygılar sunuyorum...
derinliği düşüncesi ve kaleme alınışı ile oldukça güzel yazılmış. bir evde iki yabancı, bir şehirde iki farklı toplum bir ülkede iki farklı halkın içindeki durumu ele alınmış. yaşananlara isyan ve sitem var şairin yüreğinde kaleminize sağlık
1944 yılında Gazianteb'in İslahiye İlçesinin Fevzipaşa Bucağına bağlı Kozdere köyünde doğdu. İlkokulu dördüncü sınıfa kadar köyünde, dördüncü ve beşinci sınıfları İslahiye Merkez Cumhuriyet İlkokulunda, ortaokulu İslahiye Ortaokulu'nda okudu. Liseyi ise Gaziantep Lisesi, Afyonkarahisar Lisesi ve Adana Erkek Lisesinde okudu. Yüksek öğrenimini Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde tamamladı.
Adana Devlet Su İşleri 6. Bölğe Müdürlüğü'nde 30 yıl Devlet memuru olarak görev yaptıktan sonra emekli oldu. Evli ve dört evlat babasıdır. 40 yıl Adana’da yaşadıktan sonra; 2002 yılından bu yana İstanbul'da ikamet etmektedir.
Küçük yaşlardan beri şiirle ve müzikle uğraşmakta, 23 adet basılı eseri bir o kadar da bestelenmiş güfteleri yanı sıra besteleri bulunmaktadır.
1992 yılından beri Ozan Dergisi'nin sahibi ve Sanat Yönetmenliğini sürdürmektedir.
NOT: İstemeyen silebilir...
MUSADE EDERSENİZ KENDİMİ TANITAYIM............................... Saygı ve Selamlar.