YILLARI BEZDİREN SÜRGÜNLERİMDEYılları bezdiren sürgünlerimde Sağanağına tutuldum gözyaşlarımın Avuçlarımın arasından sızarken gençliğim Sürgünün aynasında kanar bakışlarım Düşer ay ikiye bölünür Yıldızlar öksüz kalır karanlıklarda Tek, tek düşerler ayın üstüne Gece hüzünlenir sürgüne düşer Üzerine siyah örtü çekilen düşlerimde Bir güneş uyutuyorum Dizlerimin üzerinde Aydınlık ninnileri söyleyerek Sarmalıyorum hüzünlerimin yaralarını Nemli kaldırımların kaygan yüreğinde Gecenin ırmakları boşalır düşlerime Boğar duygularımın en derinini Sarınca kül rengi korku bedenimi Ağlaşır ardımdan mevsimlerden biri Bir yara üzerine basılmış tuz gibi Bir ateşle çizer bedenime bilinmezliği Küllenen zaman savrulur çöllere Sebep olur kör alevlere Yokluğun yüreğine tüner cismim Kaybolurum isli dumanlarında Bir ateş olur gezerim Kızgın ateşlerin damarlarında İsyanım çözülür Yılları bezdiren sürgünlerimde Sabahat Çelik 16.11.2016 |